27 Ocak 2016 Çarşamba

The Pursuit of Happyness - 2006

Will Smith'in oğlu ile beraber oynadığı film, ünlü borsacı Chris Gardner'ın anılarından esinlenilerek beyaz perdeye aktarılmıştır. Türkçeye "Umudunu Kaybetme" olarak tercüme edilen filmin doğrudan tercümesinin  "mutluluğu kovalamak" olduğu söylenebilir ancak filmin Türkçe adı konusu ile uyum göstermiş. Filmde, iyi bir eş ve iyi bir baba olan ve maddi problemlerle boğuşan bir adamın umut hikayesi anlatılmaktadır. Para kazanabilmek için değişik işlerde çalışan Chris, son olarak hastanelere kemik ölçüm cihazı satmakta, cihazını satamadığı günlerde parasız kalmakta ve evim geçimini karşılayabilmek için çift vardiya çalışmak zorunda olan eşiyle sorunlar yaşamaktadır. Bir süre sonra eşinin kendisini terk etmesiyle oğluyla baş başa kalan Chris, parasız kalması nedeniyle evinden de atılır. Sokakta, metroda, evsizler yurdunda, bulduğu her yerde oğluyla beraber kalan Chris, bir gün tesadüfen borsacı zengin bir adam ile karşılaşır. Bu karşılaşma, Chris'e daha önce düşünmediği bir alanın kapısını aralar. Chris broker olmayı çok istese de, bu işin tahmin ettiği kadar kolay olmadığını da fark edecektir. Devam etmekle para kazanabileceği başka alanlara yönelmek arasında gel gitler yaşan Chris, hayatının dönüm noktası olacak kararı verecek ve var olmak için mücadele edecektir. Belki de hayat doğru zamanda doğru yerde olmaktan çok daha fazlasıdır! 
 
İtalyan yönetmen Gabriele Muccino'nun yönetmenliği yaptığı filmde, Chris Gardner'ı Will Smith ve oğlunu da Jaden Smith canlandırmıştır. Filmin senaryosunu Gardner'ın aynı isimle yayınlanan anı kitabından faydalanarak Steven Conrad hazırlamıştır. Filmin çok etkileyici bir senaryosu olduğunu kabul etmekle beraber, bazı kaynaklarda anlatılanların gerçeği pek yansıtmadığına ilişkin yazılar da okudum. Gerçeği yansıtmayan hususun Gardner'ın kitabında anlattıkları olduğu ve karısıyla ya da oğluyla olan ilişkisinin anlatıldığı gibi olmadığı ve rubik küpü çözdüğü şeklindeli bir olayın hiç yaşanmadığı iddia edilmektedir. Aslında inandırıcılıktan çok uzak değil, zira insanlar kendilerini anlatırken kendilerini yüceltmeyi severler. yine de dibe vurmuş bir adamın yükseliş hikayesini izleyeceksiniz. İyi seyirler!

"You got a dream... You gotta protect it. People can't do somethin' themselves, they wanna tell you you can't do it. If you want somethin', go get it. Period."
 
 "Kimsenin sana bir şeyi yapamayacağını söylemesine izin verme.. Bir hayalin varsa onu korumalısın... Bir şeyi istiyorsan, git ve al."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder