31 Aralık 2015 Perşembe

Ant-Man (Karınca Adam) - 2015

Marvel bu kez tanınmış süper kahramanları yerine diğer alternatifleri sunmaya başladı. Marvel Comics çizgi roman serisinden uyarlanan bu filmde, bir biyokimya uzmanının geliştirdiği ve böceklerden esinlenilen yeni bir "süper kahraman" imajı yaratılıyor. Teorik olarak gerçekleşebilme  ihtimali bir tarafa bırakılarak izlendiğinde oldukça keyif alınacak bir film olduğunu da söylemek mümkün. Filmde her şey biyokimyacı Dr. Hank Pym'in (Michael Douglas) kendi çalışmaları neticesinde maddelerin boyutlarını değiştirmeyi keşfetmesiyle başlar (hatta uygulama sırasında kazandığı bir yetenek ile böcekleri bile kontrol etmeye başlar). Yaşanılan bir aksilik sonucunda formülü kullanılamaz hale getiren Pym'in çalışmasını baz alan kötü niyetli kişiler de Pym'in geliştirdiği formülü bulmak için çabalamaktadır. Ancak testler henüz başarıya ulaşamamıştır ve micro boyutlara sağlıklı bir şekilde küçültülen bir insan yoktur. Formülünün kötü niyetli insanların eline geçmesini istemeyen Dr. Pym bulduğu formülü ve yarattığı özel kostümü giymesi için Scott Lang'i (Paul Rudd) seçer. Scott Lang'in yalnızca iyi niyetli olması dolayısıyla seçilmesi biraz sığ kalsa da, Scott'un küçüldüğü veya hareket halinde olduğu sahneler başarılı bir şekilde izleyiciye sunulmaktadır. Filmin arada sırada diğer Marvel kahramanlarına selam vermesi de ayrı bir haz verici durum!

Filmin yönetmenliğini daha önce herhangi bir Marvel tecrübesi olmayan "Yes Man" filmiyle tanıdığımız Peyton Reed yapmaktadır. Başrollerde Paul Rudd, Evangeline Lilly, Michael Douglas ve Patrick Wilson bulunmaktadır. Bazı yerlerde tempo düşse de, heyecanla izlenen başka bir Marvel filmi olduğu kanaatindeyim, izlemenizi tavsiye ederim!

"He just kicked your ass full-size, you really wanna find out what it's like when you can't see him coming?"

28 Aralık 2015 Pazartesi

Düğün Dernek 2 (Sünnet) - 2015

İlk filminden sonra kendini Türk halkına sevdiren Düğün Dernek, bu kez ilk filmde evlenen çiftin çocuklarının sünneti için ekranlara tekrar dönüyor! Şimdi itiraf edelim, hepimiz ilk filmi kahkahalarla izledik, özellikle Anadolu'nun bir bölgesinde yaşayan halkı anlatması sebebiyle eminim Sivaslılar  hepimizden daha çok sevdiler filmi. Muhtemelen Sivaslı olmayanlar da filmde konu edilen karakterleri bir şekilde çevresindeki & memleketindeki kişilerle özdeşleştirdi. Film gerçekten de hem konu hem de karakterler açısından yabancı değil; gelenekçi bir aile, kendisini her şeyden sorumlu hisseden aile reisi ve her mahallede olan diğer samimi insanlar var, ve bu insanlar bu filmde küçük Mathias'ın sünnet düğünü için bir araya geliyor. Letonyalı ailenin hiç sıcak bakmadığı sünnet olayı, kendi geleneklerine bağlı İsmail'i bir inadın içine sürükler. Tek başına sünnet entrikasının altından kalkamayacağını anlayan İsmail, tüpçü Fikret, Çetin ve muallimden oluşan eski ekibini tekrar toplar. Yine binbir türlü aksilik peşlerini bırakmaz ancak hedefe kilitlenmiş bir grup insanın gözünü ne kadar karartabileceğini de hep beraber izleyip göreceğiz. Film için ilk filmi geçmiştir diyemeyiz ancak aynı şekilde samimi bir güldürü hedeflediği için takın bir tempoya sahip olduğunu söyleyebiliriz.
 
Türkiye'de film sektörü korku/aksiyon filmi konusunda bir fikir ve teknik alt yapı oluşturamamış olabilir ancak komedi filmleri konusunda gerçek bir kültüre sahip. Her dönem kendi etkilerini taşıyan bir yerli komedi rüzgarı var. Bir kısmı vasat oyunculuklar-ucuz komediler üzerinden ilerlese de (gençlik temalı olanlar için kanaatim bu yönde) Düğün Dernek bu vasatlığı taşımadan komedi unsurunun hakkını veren filmlerden. Filmin yönetmenliğini bu şekilde sevilen projelerde yer alan ve ilk filmin de yönetmenliğini yapmış olan Selçuk Aydemir, oyuncuları ise ilk film ile neredeyse aynı kadro: Ahmet Kural, Murat Cemcir, Rasim Öztekin, Devrim Yakut ve Barış Yıldız.  Gülmek ve biraz keyifli zaman geçirmek isterseniz ben filmi izlemenizi tavsiye ederim, umarım siz de seversiniz.
 
"Panik yok, çok eğleneceğuk" (eğleneceğiz).
 
Düğün Dernek filmi için:
http://sinemubi.blogspot.com.tr/2013/12/dugun-dernek-2013.html

22 Aralık 2015 Salı

Star Wars (The Force Awakens) Episode VII - 2015

Bu filmi milyonlarca insan gibi ben de büyük umutlarla bekledim. Herkesin ne düşündüğünü bilmiyorum ama hikaye bende biraz hayal kırıklığı yarattı. Heyecanlı olmasına ve akıcılığına diyecek bir şey yok elbette, ayrıca 1977 yılında başlayan bu efsanenin dünya sinema tarihinde de bir dönüm noktası olduğunu da kabul etmek gerekiyor tabi. Ancak bu son film ile filmin büyüsü ve eski asaleti kaybolmuş gibiydi. Bir önceki filmin 2005 yılında vizyona girdiği düşünülürse, on yıl sonra vizyona giren bir devam filminden izleyicinin beklentisinin büyük olması da normal bir düşünde kanaatimce. Filme dönersek, son filmin 2005 yılında vizyona girdiğinden bahsettim ancak hikaye 1983 yılında vizyona giren altıncı filmin devamıdır. Burada aynen eski filmlerdeki gibi aniden ortaya çıkan gizemli bir karakter (gizli bir kahraman belki de) Rey ve bir anda olayların içine düşen Finn karşmıza çıkmaktadır. Önceki filmlerden bildiğimiz yok edilen Death Star, bu kez devasa boyutlarda (gezegen kadar neredeyse) yeniden inşa edilmiş ve İlk Düzen (First Order) adıyla Galaksi'de karanlık taraf (Dark side) yeniden hakimiyet kurmuştur. İlk düzene isyan eden bir grup (İsyancılar) aniden  ortadan kaybolan Luke Skywalker'ı bularak yeniden karanlık tarafı alt etme ümidini taşımaktadırlar. Bu nedenle Luke Skywalker'ın saklandığı gezegenin haritası bir baskın sırasında BB-8 adında bir robota (droid) yüklenerek İsyancılaraa gönderilir. Bu sevimli droid ile beraber yeni bir keşfetme/uyanış hikayesi başlar.

Bu filmde önceki filmlere göre görsel olarak yüksek oranda bir etkileyicilik var, bir de 3D teknolojisinin kullanılmış olması filmi bu anlamda daha güzel kılıyor. Ancak senaryo açısından aynı tatmini ben yaşayamadım, belki de sebebi her zaman senarist ya da yönetmen koltuğunda adını duyduğumuz George Lucas'ın bu kez bu sorumlulukları almamış olmasıdır. Filmin senaryosu Lawrence Kasdan ve Michael Arndt tarafından yazılmış, yönetmenliğini ise J.J. Abrams yapıyor. Oyuncuları eski serilerden tanıdığımız Harrison Ford, Carrie Fisher, Mark Hamill ve yeni isimler olarak da Daisy Ridley, John Boyega ve Adam Driver. Yeniden bir üçleme olarak planlanan (VII-VIII-IX şeklinde olacak) serinin devam filmlerinin 2017 ve 2019'sa vizyona girmesi planlanmaktaymış, umarım bu kez birkaç basamak atlar zira yine hayal kırıklığına uğramak istemiyorum. Star Wars hayranıysanız, izleyin tartışalım :)

"There's been an awakening. Have you felt it? The Dark side, and the Light."

21 Aralık 2015 Pazartesi

Star Wars (Revenge of the Sith) Episode III - 2005

Gelelim filmin kronolojik sıra ile son filmine (yeni vizyona giren Episode VII, Episode VI'nın devamıdır). Bu Sith'in İntikamı, Episode IV-V-VI'da tanıdığımız kahramanların geçmişleriyle ilgili tüm soruları cevaplayan bir filmdir. Bir önceki filmde yaşanan klon savaşlarını anımsarsınız, bu filmde savaşın sonuna gelinmiş ve Şansölye Palpatine kaçırılmıştır. Jedi Master Obi-Wan ve Anakin Skywalker Şansölyeyi kurtarmak için operasyona gönderilmiştir. Kurtarma operasyonunda yaşanan büyük bir düello sonunda Anakin, Kont Dooku'yu bir Jedi'ya yakışmayacak şekilde kendi duygularının da etkisiyle öldürmüştür. Bu yönüyle Sith Lordu Sidious'un dikkatini çeken Anakin, (kim olduğunu filmde öğreneceğiniz) Sith Lordu'nun yavaş yavaş dolduruşuna gelir. Annesinin öldürülmesinin akabinde aynı şekilde aşık olduğu kadın Kraliçe Padme Amidala'nın da öleceği ihtimali Anakin'i çileden çıkarmıştır. Anakin'in ölüme karşı olan bu zayıf yönünü gören Sith Lordu, dark-side (karanlık taraf)''ı seçmesi karşılığında Anakin'e ölümsüzlük vaadeder. Geçtiği Jedi eğitimleri ve kendisine güvenen herkesi hayal kırıklığına uğratma ihtimali Anakin'i ikilemde kalmasına sebep olur. Fakat Sith Lordu, dark side gücünü de kullanarak insanların hırslarını, zayıf noktalarını tespit etmek ve onları etkilemek konusunda tahmin edilenden daha başarılıdır. Güce denge getireceğine inanılan kişinin Anakin Skywalker olduğunu düşünen Jedi'ler da büyük bir sınavdan geçecektir. Galaksi Cumhuriyeti gizli planlar arkasında artık geriye dönülemez şekilde değişmektedir.
 
Filmin yönetmeni ve senaristi hikayenin yaratıcısı olan ve ilk iki filmi de yöneten George Lucas, oyuncuları Hayden Christensen (Anakin Skywalker), Ewan McGregor (Obi-Wan Kenobi), Natalie Portman (Padme Amidala) ve Ian McDiarmid (Palpatine). Yüz on beş ülkede gösterime giren bu film önemli bir hasılat geliri yakalamış ve izleyiciler tarafından serinin en güzel filmlerinden birisi olarak değerlendirilmiş. En iyi 100 Bilim-Kurgu filmi sıralamasına Yıldız Savaşları film serisinden girebilen tek film Sith'in İntikamı olmuştur. Ben bu filmin ikinci üçlemenin en iyi filmi olduğu kanaatindeyim zira hikayenin başı-sonu olan ve kahramanların tüm duygularının net bir şekilde filme yanısıtıldığı başarılı bir çalışma olmuş. Star Wars serisini izlemenizi tavsiye ederim, çünkü anti-kahraman projesinin bu kadar sevilidği başka bir yapıt daha muhtemelen yoktur.
 
"You were the chosen one! It was said that you would destroy the Sith, not join them. You were to bring balance to the force, not leave it in darkness."

18 Aralık 2015 Cuma

Star Wars (Attack of the Clones) Episode II - 2002

Evet, buraya kadar geldiyseniz, yavaş yavaş seriyi bitirmeye başladınız demektir, şimdi merakla üçünci ve son filmi (tabi dün vizyona giren yedinci film hariç) bekliyorsunuz demektir. En son Galaksi Cumhuriyeti'nde geriye dönülemez değişiklikler yaşandığından söz etmiştik. Bu film de bir önceki film ile arasında on yıl koyduğundan (hikaye kronolojisi olarak), Galakside'ki değişim daha net gözlenebilmektedir. Aradan geçen bu zamanda Anakin Skywalker (Hayden Christensen) büyümüş ve baba gibi gördüğü Obi-Wan ile Jedi eğitimini devam ettirmektedir. Naboo gezegeninin Kraliçesi Padme Amidala ise bir senatör olarak Naboo’yu Galaktik Senatoda temsil etmeye başlamıştır. Eski bir Jedi olan Count Dooku'nun (Christopher Lee) da işin içinde bulunduğu ayrılıkçı faaliyetler Galaksiyi büyük bir savaşın eşiğine getirmiştir. Entrikalı işlerin çevrildiğini fark eden Kraliçe Amidala (Natalie Portman) tehlikeli bir suikasttan da kıl payı kurtulunca Obi-Wan ve Anakin kraliçeyi korumak üzere göreve çağırılır. Tabi Anakin ve kraliçenin bu kadar yakınlaşması dizginlenemez bir duygu yoğunluğuna da neden olunca, Galaksi'de arap saçına dönen ilişkilere bir de aşk eklenir. Sonraki üçleme ile arada başarılı bir bağ kuran film emir almak konusunda hala soru işaretleri taşıyan henüz karakteri oturmamış Anakin'in ne kadar zorluğa/acıya dayanabileceğini ve karanlık tarafın tahmin edilemez şekilde güçlenmiş olduğunu izleyiciye gösterecektir.

Uzun zaman önce, çok çok uzak bir galakside Episode I ile başlayan macera bu film çerçevesini daha net çiziyor ve Anakin'in karanlık tarafa doğru giden yolunda soruları biraz daha cevaplıyor. Filmin görsel ve ses efektleri Episode I'e göre çok daha etkileyici yapılmış ve Anakin'i canlandıran oyuncu Hayden Christensen'in performansı da görülmeye değer olmuş. Bu filmin yönetmenliğini de George Lucas yapıyor, senaryosunun yazımında da önemli katkıları olduğu söyleniyor. Yine de serinin en güzel filminin bu olmadığını söylemek isterim.

"Attachment is forbidden. Possession is forbidden. Compassion, which I would define as unconditional love, is essential to a Jedi's life. So you might say, that we are encouraged to love."

17 Aralık 2015 Perşembe

Star Wars (The Phantom Menace) Episode I - 1999

Serinin kronolojik olarak ilk filmi Gizli Tehlike George Lucas yönetmenliğinde 1999 yılında vizyona girmiştir. IV-V-VI filmlerde yaşananların ilk sinyalleri bu ilk film ile seyirciye verilmektedir. Bu filmde çok uzaklardaki Galaksi'de Cumhuriyet hüküm sürmektedir ve farklı gezegenlerden gelen senatoların yürüttüğü Cumhuriyet bir kişinin hırsları sonucu tehlike altındadır. Barışçıl bir gezegenin olan Naboo'nun yöneticisi Kraliçe Amidala (Natalie Portman) Gizli bir Sith Lordu'nun (Darth Sidious) ve onun öğrencisi Darth Maul'un sinsi planlarının hedefidir. Ticaret Federasyonuna uygulanan ambargolar ile Amidala ne yapacağını bilmez durumdadır. Müzekere görevi için seçilen Jedi Qui-Gon (Liam Neeson) ve onun öğrencisi Obi-Wan Kenobi (Ewan McGregor) kendilerini bir anda derin bir komplonun içinde bulurlar. Amidala'yı korumak için Tatooine'e giden ekip tesadüfen zeki bir köle çocukla karşılaşırlar: Anakin Skywalker. Hem mekanik zekası hem de problem çözmekteki başarısı sebebiyle Qui-Gon bu çocuğu Jedi olarak yetiştirmek ister ancak önceden tahmin edemediği bir muhalefet ile karşılaşır. Aynı zamanda Darth Maul ile başa çıkmak zorunda olan Jedi'lar Galaksi Cumhuriyeti'nde bir şeylerin ters gittiğini ve geriye dönülemez şekilde değişmekte olduğunu fark etmeye başlarlar. Star Wars serisinin köklerine gitmek için yıllarca bekleyen hayranlarını tatmin eden bir film olmuş mudur bilinmez ama kurgusal anlamda iyi bir başlangıç yapılmaktadır.

Ben serinin en baştan itibaren altı senaryodan oluştuğu ve teknolojik sebeplerden dolayı IV. filmden başlayarak çekilmeye başladığı hikayesine bu film dolayısıyla pek inanmıyorum. Zira bu film hem diğerlerinden daha basit hem de teknolojik unsurlar açısından daha sönük görünüyor. Bu nedenle pek çok kişinin inandığı gibi, seri çok sevilince flashback'ler yapılmaya başlanmış gibi duruyor. Tabi şahsi fikir olarak ben fantasik ve bilim-kurgu alanında başarılı filmlere imza atan George Lucas, iyi ki seriyi bu şekilde devam ettirmiş diyorum, o ayrı :). Hala izlemeyen kalmamıştır diye tahmin ediyorum, yine de iyi seyirler!

"Mom, you said that the biggest problem in the universe is no one helps each other."

16 Aralık 2015 Çarşamba

Star Wars (Return of the Jedi) Episode VI - 1983

Herkese merhaba! Gelelim Star Wars serisinin 1983 yılında çekilen hikayenin kronolojik sıralamasına göre son filmine. Son filmde pek çok sır çözüme kavuşmuş olsa da, yeni vizyona girecek filmin bu film ile bir şekilde bağlantı kurmasını umuyorum (işin doğrusunu hep beraber göreceğiz). Bir önceki filmde Luke Skywalker'ın başı dertte olan Prenses ve Han Solo'yu kurtarmaya çalıştığını ve aynı zamanda öğrendiği büyük bir sır ile karşı karşıya olduğunu belirtmiştim Artık serinin V. filmini izleyenlerin biliyor olduğu üzere, Luke, Güç'ün karanlık tarafına geçmiş eski bir Jedi olan  Darth Vader'ın babası olduğunu öğrenmiştir. Bu gerçekle başa çıkarken, karbonitle dondurularak tutsak alınan arkadaşı Han Solo'yu kurtarmak için Tatooine gezenine doğru yola çıkar. Artık Jedi güçlerini daha iyi kontrol edebilen Luke için zor olan Han Solo'yu gangsterlerin elinden kurtarmak değil, İmparatorluk tarafından ikinci kez inşa edilen Ölüm Yıldızı'nın isyanı yok etmek için planladığı saldırıyı savuşturabilmektedir. Güç'le birleşen ve kendisiyle iletişime geçen Yoda ve Obi-Wan sayesinde geçmişini tüm detaylarıyla öğrenen Luke sürpriz bir şekilde ailesinden bir kişinin daha hayatta olduğunu öğrenir. Bundan sonraki süreç Luke'un gerçekleri ortaya çıkarması ve Ölüm Yıldızı'nın savunma sistemini devre dışı bırakarak yok etme niyetince olan İsyancılarla birlikte harekete geçmesi şeklinde ilerleyecektir. Luke'un içindeki öfke ve nefreti kontrol edip edemeyeceğini ve Darth Vader ile olan yüzleşmesinin nasıl sonuçlanacağını izleyip görebilirsiniz.
 
Star Wars: Return of the Jedi (Episode VI) da serinin bir önceki filmi gibi George Lucas tarafından yönetilmemiştir, George Lucas bu kez senaryosunun yazımında Lawrence Kasdan ile beraber aktif rol alsa da, filmin yönetmenliğini Richard Marquand yapmıştır. "George Lucas’ın zihninden ve Richard Marquand’ın kamerasından perdeye yansıyan Star Wars VI: Return of the Jedi, ilk üçlemeye son noktayı koyuyor ve başta Darth Vader olmak üzere bütün karakterlerinin kaderini belirliyor." Filmin oyuncu kadrosunda değişiklik yok, yine Mark Hamill (Luke), Harrison Ford (Han Solo), Carrie Fisher (Leia) ve Billy Dee Williams'ı (Lando) göreceğiz. Serinin son filmi seriye yakışır bir şekilde finale gidiyor, hala izlemediyseniz izlemenizi tavsiye ederim.

"The alliance... will die. As will your friends. Good, I can feel your anger. I am defenseless. Take your weapon. Strike me down with all of your hatred and your journey towards the dark side will be complete!"

15 Aralık 2015 Salı

Star Wars (The Empire Strikes Back) Episode V - 1980

Özgün adıyla "Star Wars Episode V - The Empire Strikes Back" bir önceki yazımda bahsettiğim üzere serinin çekim yılı itibariyle ikinci ancak hikaye sıralamasına göre beşinci filmidir. Filmde olay örgüsü dördüncü filmin hemen üç yıl sonrasında yaşananlar şeklinde devam etmektedir. Bir önceki filmde yok edilen Ölüm Yıldızı (Death Star)'nın bir benzerinin yapımı devam ederken İmparator ve Darth Vader, Luke Skywalker, Han Solo ve Prenses Leia'yı takip altına alırlar. Hoth gezegeninde Han Solo, Prenses ve diğer İsyancılarla saklanan Luke, gezegende rutin devriye sırasında soğuğun da etkisiyle gördüğü bir hayal sonucu Dagobah gezegenine doğru Yoda (Jedi master) ile tanışmak üzere yola çıkar. Bu süreçte İmparatorluk güçleri İsyancıların saklandıkları gezegeni tespit ederek gezegeni ablukaya almak için harekete geçmişlerdir. Dagobah gezegeninde tahmin ettiğinden daha farklı bir Yoda ile karşılaşan Luke, burada Güç (Force) hakkında bilmediği şeyler öğrenir. Luke Dagobah'da Jedi eğitimine devam ederken Prenses ve Han Solo'nun durumlarının da pek parlak olmadığını hisseder. Bu andan itibaren Luke hayal ettiği gibi Jedi eğitimini tamamlamak ile sevdiği kişilerin başlarını dertten kurtarmak için yola çıkmak arasında bir ikilem yaşayacaktır. Aslında Luke'un henüz farkında olmadığı asıl ikilem Darth Vader ile karşılaşmasının ardından yaşanacaktır.
 
Star Wars - İmparatorun Dönüşü (Episode V) dördüncü filmden farklı olarak serinin yaratıcısı George Lucas tarafından yönetilmemiştir. George Lucas'ın ricası üzerine filmin yönetmenliğini Irvin Kershner gerçekleştirmiştir. Filmin senaryosunu George Lucas'ın hikayesini temel alarak Lawrence Kasdan ve Leigh Brackett yazmıştır. Bu bilgi aslında hikayenin en başta altı senaryo olarak yazıldığı ve teknolojik yetersizlikten dolayı dördüncü filmden itibaren çekimine başlandığı iddiasını çürütmektedir, zira beşinci senaryo yazılırken yapılan pek çok değişiklik, filmin yankı uyandırmasının akabinde hikayeye devam edildiği ve ilk üç filmin flashback'ler şeklinde sonradan piyasaya sunulduğu kanaatini oluşturmaktadır. Tabi George Lucas'ın zihninde en azından ana hatlarıyla bir taslak var mıydı onu bilmiyorum ama senaryolar yazılmamış araştırdığım kadarıyla.
 
"The force is with you, young Skywalker, but you are not a Jedi yet."

14 Aralık 2015 Pazartesi

Star Wars (Yıldız Savaşları) Episode IV - 1977

"Star Wars" serisinin son filminin vizyona girmesini heyecanla beklediğimiz şu günlerde geriye dönük filmleri izleyerek hafıza tazelemek fena olmaz diye düşündük :). Aslında bilindiği üzere Star Wars serisi ilk olarak dördüncü filmin çekimiyle başlamış ve IV-V-VI'dan sonra I-II-III. sinema filmleri çekilmiştir. Bütün dünya filmleri nazıl izlediyse biz de öyle izlemeye karar verdik ve hikayenin kronolojik sıralamasını değil, filmlerin yapım tarihlerini dikkate alarak seriyi izledik. Star Wars: Episode IV - A New Hope (Yeni Bir Umut) 1977 yılında çekilen ve dünyada büyük bir beğeni kazanan bir filmdir. "Uzun zaman önce uzak bir galakside.." (A long time ago in a galaxy far, far away..) şeklinde sunulan hikaye uzak galakside kurulmuş olan Galaktik İmparatorluğu'nun İsyancılar ile olan mücadelesi ile başlamaktadır. Ajanlar aracılığıyla ele geçirilen Ölüm Yıldızı'nın (Ölüm Yıldızı imparatorluğun en ölümcül silahı ve ayrıca İmparatorluğun merkezi üssüdür) planını İsyancılara iletmek isteyen Prenses Leia yakalanmadan önce R2D2 isimli droide (robot) planı kaydeder. Prenses Leia esir düşse de, son anda kaçmayı başaran R2D2 ve bir protokol droidi planı iletmek ve eski bir Jedi olan Obi-Wan Kenobi'yi bulmak üzere Tatooine gezegenine inerler. Gangster bir gezegen olan ve imparatorun kontrolünden uzakta bulunan Tatooine serbest dolaşan iki robot için tehlikeli bir yerdir ve planlarını başarıya ulaştırana kadar başlarına türlü belalar gelir. Bu zaman zarfında Tatooine gezegeninde yaşayan Luke Skywalker da bu iki doridle karşılaşması sonucu kendisini anlam veremediği gizli bir olayın içinde bulur. Bu olay Luke için bir dönüm noktasıdır zira hem kendi geçmişini öğrenecek hem de geleceği geriye dönülemez bir şekilde değişecektir.

Star Wars serisinin önemli kahramanlarından Obi-Wan Kenobi, Luke Skywalker, Darth Vader, Han Solo, Prenses Leia ve doridler bu filmde bize kendilerini tanıtacaklardır. Daha sonra isimlerini sık sık duyacağımız Ölüm Yıldızı (Death Star), Milennium Falcon, Jabba, Fırtına Birlikleri (Stormtrooper), Alderaan (gezegen) ve Tatooine (gezegen)'i de ilk bu film ile duyacağız. Filmin yönetmeni Star Wars'ın yaratıcısı olan ve dünyanın yaşayan en büyük yönetmenlerinden sayılan George Lucas'dır. Filmin ilk film olmasının dışında bir önemi daha vardır: 1989 yılında ABD Kongre Kütüphanesi'nde kültürel ve tarihi açıdan önemli filmler arasına seçilerek ABD Ulusal Film Arşivinden muhafaza edilmektedir. Bu Aralık ayı ve vizyona girecek yeni film belki sizin için de bir fırsattır, seriyi izlemeye başlamanızı tavsiye ediyorum!

Darth Vader: I've been waiting for you, Obi-Wan. We meet again, at last. The circle is now complete. When I left you, I was but the learner; now *I* am the master.

Obi-Wan: Only a master of evil, Darth.

George Lucas'ın hayatı hakkında:
https://tr.wikipedia.org/wiki/George_Lucas