Yenilmez Şampiyon - 2014

Gerçek bir hayat hikayesinden esinlenilmiş olması ve kurgusun izleyiciyi sıkmadan ilerlemesi sebebiyle izleyiciyi içine alan bir film. Belki de gerçek bir hikayeye dayandığı için bazı noktalar da tam aydınlatılmadan verilmekte (çözülemediğini tahmin ediyorum). Filmde Amerika'daki De La Salle Lisesi'nin futbol takımının rekor kıran tarihi anlatılmaktadır. "Yenilmezler" olarak tanınan takım ile bir süre sonra eyalet nezdinde hiçbir lise oyun oynamak istemeyecektir. Tabi bu başarının arkasındaki kişi futbol antrenörü Bob Ladoucer'dir (hatta üniversite takımlarını çalıştırmak için teklifler de almaktadır). Koç Ladoucer ve yardımcısı Terry Eidson'un sırrı oyuncuların gizli yeteneklerini ortaya çıkararak birlik olmayı öğretmesinden geçmektedir. Oyuncular kazanmaya odaklanmak yerine, ara ara yaptıkları toplantılarda başladıkları noktadan geldikleri yere kadar kendilerini srogulamakta ve daha iyi olmak için yeni programlar çizmektedir. Öyle ki, eğitim konusunda iddialı olmasa da, ün yapan takımı sebebiyle, oyuncular üniversitelerin dikkatini de çekmeye başlamıştır. Ancak her inişin bir yokuşu olduğu gibi, bir süre sonra değişen dengeler (Koçun rahatsızlanması, oyunculardan bazılarının psikolojik problemleri ve bazı iddialı takımların ortaya çıkması) takımın bocalamasına sebep olacaktır. Bakalım iyi bir takım ruhu bu kadar zorluğun üstesinden gelebilecek midir?

Filmin yönetmeni bu şekilde filmlerden pek hoşlanan Thomas Carter ve oyuncuları Alexander Ludwig, Jim Caviezel ve Michael Chiklis (ve diğlerleri). Çok fazla tanına oyuncular yok elbette ayrıca filmin konusu da bize pek uygun değil, o nedenle tanınmıyor olması da normal. Amerikan  futbol oyuncularını/Amerikan futbolunu anlattığı için zaman içinde de popülerlik kazanacağını pek sanmıyorum. Konu olarak bir Amerikan klişesi olsa da, ilginizi çekiyorsa, izleyebilirsiniz.

“We’re not asking you to be perfect on every play.  What we’re asking of you and what you should be asking of each other is to give a perfect effort from snap to whistle.” – Coach Ladouceur

The Kings of Summer (Yazın Kralları) - 2013

Film, muhtemelen herkesin ergenlik çağında yaşadığı bunalımların başarılı bir gözlemini yapmış. Ancak bu filmi bir "gençlik filmi" olarak düşünebiliriz, bu nedenle bazı kişilerin filmi sevmemesini de anlayabiliyorum. Yine de, bu yollardan geçmiş olmamız, bu çocukları artık anlamak zorunda olmadığımız anlamına da gelmiyor. O nedenle değişik bir bakış açısı görmek ve kendimizi değerlendirmek adına film izlenebilir diye düşünüyorum. Filmde olaylar ailelerinin baskılarından sıkılan ve bağımsız bir şekilde yaşamayı hayal eden iki kafadarın ormanda ev yapmalarıyla başlıyor. Sonrasında Biaggio adındaki tuhaf bir çocuğun da kendilerine katılmasıyla bu üç arkadaş şehrin yakınındaki bir ormanın güzel bir köşesinde kendi yaptıkları evde yaşamaya başlarlar. Tabi önceleri her şey güzel başlar, güzel bir sır vardır aralarında, tabiri caizse kral gibi yaşamaktadırlar. Ancak sırlarını ve gizli mekanlarını arkadaşları ile paylaşmalarının akabinde öngöremedikleri bazı sorunlar baş gösterir. Böylece bizim kafadarlar hem bağımsız bir şekilde yaşamayı öğrenirler hem de aralarındaki arkadaşlık ve dostluk bağlarını da test ederler. Bu arada ortada muhteşem bir senaryo yok, hatta bir-iki karakter biraz havada (yapmacık) kalıyor, hatta Amerikan filmlerinin olmazsa olmazı bir aşk trajedisi de eklenince iş biraz klişeye de dönüyor. Yine de filmin çekildiği ortam ve kızılderili filmlerini anımsatan arka plan müzikleri benim hoşuma giden unsurlardan.

Yönetmen film ile aslında neyi amaçlamış anlamayamadım ancak tahminimce kendisini anlatmak istedi. Filmin yönetmeni "Single Dads" serisi ile tanınan Jordan Vogt-Roberts, üç kafadarı oynayan oyuncular ise Nick Robinson, Gabriel Basso ve Moises Arias. "Teenage" dediğimiz ergen grup veya bol bol boş vakti olanlar filmi izleyebilir :). Zaten uzun veya sıkıcı bir film değil, iyi seyirler (en azından bir kere izlenebilir).

"Yes, I experienced a childhood on the planet Earth. I've heard the story of the boy who cried wolf.