25 Ekim 2017 Çarşamba

Kayıp Zamanlar (Vanishing Time: a Boy Who Returned) - 2016

Özellikle Kore yapımı filmleri izlemiyorum ya da Uzak Doğu sinemasının yakın takipçisi değilim. Ancak bir şekilde karşıma çıkarsa da merak edip izliyorum. Kayıp Zamanlar, Güney Kore yapımı senaristliğini ve yönetmenliğini aynı kişinin yapmış olduğu bir film. Şimdiye kadar çok fazla Güney Kore filmi izlememiş olsam da, Okja filminde veya bu filmde dikkatimi çeken bir husus var: Koreliler duygularını uçlarda yaşamayı seviyorlar. Filmin konusuna gelirsek; film üzerinde yerleşim olan küçük bir adada  geçmektedir. Bir grup ergen çocuk (üç erkek bir de kız) yakınlarda bulunan bir maden ocağındaki patlamayı izlemek üzere gizlice yasak bölgeye girerler. Yasak bölgede ormanda ilerlerken bir ağaç kovuğunda suyun dibinde yeşil bir yumurta bulurlar. Duydukları bir hikayeye göre bu yumurta zamana hükmedebilen bir cine aittir ve kırılırsa kıran çocuklar yetişkin olana kadar zamanın ötesinde kalacaklardır. Bu arada Soo-rin tokasını ağaç kovuğunda unuttuğunu fark eder, onu almak için kovuğa girip çıktıktan sonra yumurtanın kırılmış ve tüm arkadaşlarının ortadan kaybolmuş olduklarını görür. Tüm şehir bir yaşananlar tam bir muammadır, üç çocuğun nereye kaybolduğunu bulabilmek adına tüm polis örgütü seferber olur ancak herhangi bir ize ulaşamazlar. Yetişkin bir adamın Soo-rin'e gelerek aklını karıştırması da tüm gözlerin bu adama çevrilmesine neden olur: Acaba çocukları bu adam mı kaçırmıştır?

Filmin yönetmeni Güney Koreli senaryo yazarı ve yönetmen olan Tae-hwa Eom (ben daha önce adını hiç duymamıştım), oyuncuları ise Dong-won Gang ve Eun-soo Shin. Fantastik hikayeleri gerçekten severim, ama senarist bu hikayeyi bir noktada fantastik olmaktan çıkarıp filmdeki polislerin "komplo teorisi"nden esinlenerek "pedofili" hikayesine çevirmiş olsaydı izleyiciye daha çok sürpriz olurdu diye düşünüyorum. Filmin mevcut senaryosunu da beğendim, yalnızca bazı sahnelerde olayları nasıl birbirine bağladı anlayamadım. Ama fantastik film olduğundan bazen de mantık aramamak gerekir :). Ben beğendim, umarım siz de seversiniz. İyi seyirler!

"When you are fully immersed in something, subjective time flows faster. Mihaly's 'Flow Theory'. It's good to feel time pass, you try it too. I wish I could live well here like you..."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder