19 Ocak 2018 Cuma

Arif v 216 - 2018

Cem Yılmaz bu ülkenin en sevilen komedyenlerinden birisi, bu nedenle herhangi bir komedi gösterisi veya sinema filmi büyük ilgi görüyor. Bazen filmleri izleyiciler tarafından beğenilmeyip eleştirilse de yine de çok sevildiği için kimse bir sonraki filmine gitmemezlik etmiyor :). Bu son filmi ise benim gözlemlediğim kadarı ile izleyiciyi ikiye böldü: Filmi pek sevemeyen Milenyum kuşağı ve seven diğerleri şeklinde. Cem Yılmaz bu filmde Türkiye'nin 40 yıl öncesi hakkında o kadar fazla gönderme ve espri yapmış ki bu durum yeni neslin filmi tam anlamıyla anlayamaması ve sevmemesine neden olmuş. Yeşilçam göndermelerinin yanında, Cem Yılmaz bu filmle ilk komedi filmleri Gora ve Arog'a da göndermeler yaparak (devamı niteliğinde zaten) komik bir zaman yolculuğuna çıkıyor. Gora'dan tanıdığımız Robot 216, insan olmak için dünyaya eski dostu Arif'in yanına geliyor. Ancak dünyalılar tarafından istenmeyen 216, peşine düşenlerden kurtulabilmek için Ceku'nun zaman makinesi ile yanına yanlışlıkla Arif'i de alarak 1969 yılına ışınlanır. Buradan sonra yaşananlar 60'ların İstanbul'u, sanatçıları, filmleri, komik olayları ile birlikte Arif'in de gelecekten geçmişe götürdüğü alışkanlıklarıyla ve birikimiyle şekillenir. Robot 216'nın dönemin en ünlü iş adamı olan Pertev oyuncaklarının sahibi Besim Toker'in sinsi planlarına ait olması sonucunda Arif'in bir misyonu daha ortaya çıkar: 2016'yı Besin Toker'in elinden kurtarıp hem Türkiye'nin hem de dünyanın korkunç geleceğini kurtarmak.


Filmin yönetmeni "Kocan Kadar Konuş" filmlerinin de yönetmenliğini yağmış olan Kıvanç Baruönü, oyuncuları ise saymak bitmez. Cem Yılmaz, Ozan Güven ve Seda Bakan'ın yanı sıra Farah Zeynep Abdullah, Zafer Algöz, Özkan Uğur, Özge Özberk, Çağlar Çorumlu, Mert Fırat, Ahu Yağtu gibi tanınmış pek çok kişi de kadroda yer alıyor. Ben kendi adıma filmde yapılan Yeşilçam filmlerinden ve selam gönderilen sanatçıların varlığından hoşlandım. Bununla beraber, oyuncuların kostümleri, mekan dekorları ve filmin müziklerini de etkileyici buldum. O nedenle filmi izlerken çok eğlendim ve size de tavsiye ederim. İyi seyirler şimdiden!


"Benim adım Arif! bizde her şey olur uzay konusunda yanlış olmaz."

15 Ocak 2018 Pazartesi

Loving Vincent - 2017

Resim kursundan arkadaşlarla program yapıp gösterimden kalkmadan bu filmi izledik. Aslında Aralık sonu gösterime girdi ama neden bu kadar çabuk seansları sona erdi anlayamadım, tahminimce Cem Yılmaz'ın yeni filmi nedeniyle salonlar olduğu için bazı filmler erken vizyondan kalktı. Ben kendi adıma bu filmi izleyebildiğim için mutluyum, filmin Van Gogh tarzı çizimler/fırça darbeleriyle ortaya çıkan resimlerin canlandırılması sonucu akıp gitmesi çok hoşuma gitti. Yalnızca ben Vincent Van Gogh'un hayatı hakkında bir film izleyeceğimi düşünmüştüm ancak film Van Gogh'un ölümünden sonra Armand Roulin'in yardımıyla şekillenen Van Gogh hakkında kısa bir hikaye kesitinden oluşuyor. Armand Roulin, ressamın Hollanda'dan arkadaşı olan ve resmini de yaptığı Postacı'nın oğlu. Van Gogh resim yapmaktan kalan vakitlerinin tümünü mektup yazıp Fransa'daki kardeşi Theo'ya göndermekle geçirdiği için Postacı ile çok yakındırlar. Auvers - Fransa'da bir doktordan tedavi görmekte olan Van Gogh'un ölüm haberinin ardından iade edilen son mektubunu Postacı'nın oğlu Armand Roulin asıl sahibi olan Theo'ya vermek üzere Fransa'ya doğru yola çıkar. Fransa'da vardığında Theo'nun da Vincent'in intiharından altı ay sonra vefat ettiğini öğrenen Armand, mektubu vermek üzere hayatta kalan bir akraba arayışı içine girer. Bu süreçte Van Gogh'un kaldığı pansiyon, tedavi gördüğü doktor ve son günlerinde yanında olan kişilerle konuşunca Vincent Van Gogh'un intiharının esrarının da peşine düşer.
 
Filmin yönetmenleri Dorota Kobiela ve Hugh Welchman, oyuncuları ise, daha doğrusu resimlerin yapılmasına ilham olan kişilerin birkaçı Douglas Booth, Chris O'Dowd, Saoirse Ronan. Birkaç yıl önce 125 ressamın yardımıyla yapılmaya başlanan ve heyecanla beklenen film kanaatimce verilen emeğin hakkını vermiş. Dahilikle delilik arasında gidip gelen ve modern resim sanatının öncülerinden kabul edilen Van Gogh'un esrarlı hayatına detaylı bir ışık tutulmamış olsa da, izleyiciye resimleri hakkında fikir vererek ressamın hayatı hakkında merak uyandırmayı başarabiliyor. Sefalet içinde yaşayıp ölen ve hayattayken yalnızca bir resim satabilen Van Gogh'un tablolarına şimdi paha biçilememesi de ayrı bir ironi tabi. Eğer Amsterdam'a giderseniz bir gün, Van Gogh Müzesi'ne giderek filmde canlandırılan önemli eserlerin orijinallerini de görebilirsiniz. İyi seyirler!
 
"Vincent said I was living a lie but he has lived in struggle for the truth."
 
"What am I in the eyes of most people - a nonentity, an eccentric, or an unpleasant person - somebody who has no position in society and will never have; in short, the lowest of the low. All right, then - even if that were absolutely true, then I should one day like to show by my work what such an eccentric, such a nobody, has in his heart."
 

5 Ocak 2018 Cuma

Bodrum Hakimi - 1976

Türkan Şoray'ın başrolünde oynadığı Bodrum Hakimi filmi aslında gerçek bir hikayeden esinlenilerek sinemaya uyarlanmıştır. Hakkında pek çok dedikodular ortaya atılan, çeşitli rivayetler çıkan Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk kadın hakimlerinden  Bodrum hakimi Mefaret Tüzün'ün açıklığa kavuşmamış ani intiharından esinlenilmiştir. Bodrum'a Kütahya-Tavşanlı'dan atanan Mefaret Hanım burada hoş bir kadın olduğu için dikkat çekmiş ve halkla iç içe olmasından dolayı halk tarafından oldukça sevilmiştir. Bu nedenle intiharı büyük yankı uyandırmış ve çeşitli söylentilere neden olmuştur. Bir rivayete göre sevdiği adama idam cezası veremediği için intihar etmiştir, bir diğer rivayete göre ise (en gerçekçi olan budur) Tavşanlı'da kalan nişanlısının ölümü üzerine üzüntüden intihar etmiştir. Bu hikayeler üzerine senarist Safa Önal tarafından yazılan senaryo Türkan Şoray tarafından 1976 yılında sinemaya aktarılmıştır. Filmin konusu ise seyirciye daha ilgi çeken bir hikaye sunacak şekilde hazırlanmıştır. Bodrum'a hakim olarak atanan Nevin Hanım'ın burada prensipleri ile yaşayarak halka kendisini sevdirmesi ve ilçenin önde gelen ailelerinden Bereketoğlu ailesinin oğlu Ömer ile önce karşı karşıya gelip daha sonra romantik yakınlaşmasını anlatılmaktadır. Bu yakınlaşmanın bir bedeli olarak da hakim Nevin Hanım ilerleyen zamanlarda kalbi ve mantığı arasında büyük bir ikilemde kalacaktır.
 
 Bildiğiniz üzere Türkan Şoray Türk sinemasının ilk kadın yönetmenidir ve yönetmenlik yaptığı dört filmden birisi de Bodrum Hakimi'dir. Filmin başrolünü de Kadir İnanır ve Kadir Savun ile birlikte paylaşmıştır. Filmin müziklerini Cahit Berkay yapmıştır. Bu arada  Bodrum hakimi Mefaret Hanım'ın intiharından sonra bir cümbüş ustası sonradan Nazmi Yükselen tarafından bestelenip arşive kazandırılan Bodrum Hakimi türküsünü yakmıştır. Hatta cümbüş ustasının bu türküden sonra "devletin memuruna türkü yakmak" suçlamasıyla sorgulandığı da söylenir.
 
Tolga Çandar'dan Bodrum Hakimi türküsünü dinlemek için:
https://www.youtube.com/watch?v=9a0zvOThVbs

Bodrumlular erken biçer ekini / Feleğe kurban mı gittin bodrum hakimi / Nasıl astın mefaret hanım ipe de kendini / Altın makas gümüş bıçak ile doğradılar tenini

Şu bodrumun dağlarında ceylanlar dolaşır / Kara haber mefaret hanım pek tez ulaşır / Hakim hanımın memleketi kütahya tavşan / Hakim hanım sen eyledin bizleri perişan.