2 Mart 2014 Pazar

Şahane Misafir - 2012

Film hakkında pek fikrim yoktu izlerken. Bir arkadaşımın seçimi üzerine (hayali arkadaşlar mevzuunda - error in negotio) beraber izledik. Daha önce Ferzan Özpetek filmi izlemediğim için bu anlamda benim için bir yenilik oldu. Ayrıca Cem Yılmaz'ın da oyunculardan biri olması beklentimi yükseltti. Yine de, sinemaya katkı açısından olağanüstü olmasa da, dram-komedi türünde iyi bir örnek ve birkaç saat hoş vakit geçirebiliyorsunuz. Filmin başrolündeki Sicilya'lı Pietro pastanede kruvasan yapan ve büyük hayalleri olan (ünlü bir aktör olmak istemektedir) sevimli bir eşcinsel. Roma'ya yerleşme kararı alan Pietro, eski ve büyük bir evi kiralar ancak bir süre sonra evde birtakım gariplikler olduğunu fark eder. Evde sanki kendisinden başka birileri daha yaşmaaktadır ve kendisine bir mesaj vermeye çalıştıklarını düşünür. Ancak son zamanlarda oldukça kötü günler geçiren Pietro (hem oyunculuk seçmeleri hem de uğruna Roma'ya geldiği sevgilisi), belki de bu yaşadıklarını aslında kendisi kurgulamıştır ve zaman zaman yalnızlıktan bunalarak kendisine hayali arkadaşlar yaratmaktadır? Zira hem takıntılı bir karakteri vardır hem de hayal dünyasında yaşamaya meyillidir. Peki hayaletli olduğu düşünülen bir evden komedi filmi çıkar mı?  İtalya'da yaşamını sürdüren Ferzan Özpetek'in dokuzuncu sinema filmi olan yapımın başrolünde Pietro'yu Elio Germano canlandırırken oyuncu kadrosunda Cem Yılmaz da var. Filmin müziklerinin büyük bölümünde İtalyan müzisyen Pasquale Catalano'nun imzası varken, Sezen Aksu'nun da filme özel parçalar bestelediği biliniyor.

Zaman zaman hayalin eğlenceli yönünü hissettirdiği, bazı bölümlerde de gerçeğin acımasızlığı ile karşı karşıya bıraktığı için filmi sevdim. Özellikle baş karakter Elio Germano'nun oyunculuğunu, mimiklerini ve olaylara verdiği tepkileri çok beğendim. Yine de, büyük beklentilerin filmi değil, vaktiniz varsa boş geçirmektense, zaman ayırabilirsiniz.

"Neticede keyifli bir seyirlik Şahane Misafir... Pietro'nun komşusuyla arasında başladığını sezdiğimiz yakınlaşmayı ille bir finale bağlamaya gerek duymaması, seyirciye kafasında tamamlayacağı bir şeyler bırakması da Özpetek'in ne kadar rahat ve kendine güvenen bir öykücü olduğuna yorulabilir. Ancak Ferzan Özpetek'in düzgün gişe filmlerinden daha fazlasını yapmasını isteriz artık, henüz bu anlamda yeterince önemli bir çabasını görmedik. Filmleri özellikle bizde eskisi kadar ilgi görmüyorsa, bunun sebebi hep aynı sularda dolanması da olabilir."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder