30 Eylül 2014 Salı

Kitap Hırsızı (The Book Thief) - 2013

Kitap Hırsızı filmini tesadüfen izledim. Fimi beğendim, hem anlattıkları hem de geçtiği dönem itibariyle insanın içine işleyen bir konusu var. Filmi izledikten sonra öğrendim ki, bir kitaptan uyarlanmış: Markus Zusak - Kitap Hırsızı. Eğer izlemeden önce biliyor olsaydım, kitabı okumayı seçerdim, zira kitap okumayı çok sevmemin yanı sıra eser hem çok olumlu yorumlar almış hem de kitaplarda duygular filmlerden daha iyi verilebilmektedir (kanaatimce). Bununla beraber filmin başarılı olduğunu söyleyebilirim. Baş karakterimiz Liesel Meminger (Filmde olaylar Ölüm'ün -Azrail de diyebiliriz- ağzından anlatılmaktadır ve neden Liesel'e odaklandığını kendisi de bilmemektedir) İkinci Dünya Savaşı yıllarında Almanya'da henüz dokuz yaşındayken bir aileye evlatlık verilir. Evlatlık verildiği ailenin yanında yeni yaşamına başlayan Lisesel, baskın ve otoriter üvey anne (Bayan Hubermann) ve yumuşak huylu ve sessiz üvey babaya (Bay Hubermann) uyum sağlamaya çalışır. Yeni yaşamında yanındaki tek yardımcısı yan komşusu ve en yakın arkadaşı (kendisine aşık olan) Rudy Steiner'dır. Özellikle okumayı öğrendikten sonra kitaplara ilgisi uyanan Liesel valinin eşinin yardımıyla valinin kütüphanesinden uzun faydalanır. Buradan kovulduktan sonra valinin kütüphanesine pencereden sızan Liesel, gözüne kestirdiği kitapları "ödünç almaya" başlar. Bu süreçte evlerinin bodrumunda saklanan sığınmacı Yahudi Max ile aralarında hikayelerle ve kitaplarla başlayan derin bir bağ kurulur. Max ve cesur Liesel için çevrelerinde dünyada yaşanan tüm kötülüklerden uzaklaşmanın tek yolu, kitapların ve kelimelerin ikisine sunduğu hayal dünyasıdır.

Filmin yönetmeni pek tanınan birisi değil, uzun yıllar dizi film yönetmenliği yapmış olan Brian Percival.  Hans Hubermann rolünde Karayip Korsanları'nın korsan kaptanı Barbossa karakterini canlandıran Geoffrey Rush, Rosa Hubermann rolünde Emily Watson oynuyor. Ölümün dikkatini çekerek hayatına odaklandığı sevimli Liesel Meminger karakteri ise Sophie Nelisse tarafından canlandırılıyor. Filmin çekimleri Almanya'nın Görlitz kentinde yapılmış ve müzikleri John Williams tarafından bestelenmiştir. Filmi izlemenizi tavsiye ederim ancak henüz izlemediyseniz, kitabı okumanız belki de daha iyi olur :) İyi eğlenceler!

''People observe the colours of a day only at its beginnings and ends, but to me its quite clear that a day merges through a multitude of shades and intonations, with each passing moment. A single hour can consist of thousands of different colours. Waxy yellows, cloud-spat blues. Murky darkness. In my line of work. I make it a point to notice them."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder