26 Mayıs 2014 Pazartesi

Argo - 2012

Ben Affleck'in hem yönetmen hem de başrol oyuncusu olduğu "Operasyon:Argo" filminde, 1979 İran İslam Devrimi sırasında Amerika Birleşik Devletleri'nin Tahran Büyükelçiliğindeki çalışanları rehin alınırken hasbelkader kaçmayı başaran 6 elçilik çalışanının İran'dan kaçış hikayeleri anlatılmaktadır. Konuyla ilgili tarihi bir gerçek olarak, 1979 yılında İran'da şah devrildiğinde, devrimci militanlar Amerika Büyükelçilik binasına girerek 52 çalışanı rehin alırlar. Bu sırada Amerika'nın başkanlık koltuğunda oturan Jimmy Carter bu krizi yönetmekte yeteri kadar başarılı olamaz ve rehin alınan kişiler ancak 44 gün sonra (başka bir başkan döneminde) serbest bırakılırlar. Bu sırada kaçmayı başaran ve Kanada Büyükelçiliğine sığınan 6 elçilik çalışanı, CIA uzmanı Tony Mendez'in planıyla İran'a film çekimi için gelen film yapımcıları gibi Kanada pasaportuyla ülke dışına çıkmaya çalışırlar (Argo çekilmesi planlanan bilim-kurgu filminin adıdır). Bu kaçışın anlatıldığı filmde Ben Affleck'e, Alan Arkin, John Goodman, Kerry Bishé, Kyle Chandler, Rory Cochrane ve Christopher Denham gibi isimler eşlik ediyor. Senaryo ise kurtarma operasyonunu gerçekleştiren CIA ajanı Antonio Mendez’in "Master In Disguise" adlı kitabının bazı bölümlerinden esinlenerek Chris Terrio tarafından kaleme alınmış. Gizli bir istihbarat olayı olarak değerlendirilen Argo operasyonu yakın bir zamanda açığa çıkarılmış ve ajanın 2007 yılında anılarını anlattığı kitap ile biraz daha medyatik olarak Joshuah Berman'ın Wired isimli dergide yayınladığı "The Great Escape" makalesine konu olmuş. Argo, 85. Akademi Ödüllerinde En İyi Kurgu, En İyi Uyarlama Senaryo ve En İyi Film ödüllerini alarak dünya medyasının dikkatini çekmiş. İran'ın pek hoşuna gitmediği anlaşılıyor:
 
 
Bununla beraber film hakkında olayın aslında uzaklaşıldığı yönünde çok fazla eleştiri var. Bunlardan ilki Kanada Büyükelçiliğinin katkılarının çok az gibi gösterilmesi (pasaport sağlıyorlar nitekim) ve İngiltere'nin desteğinden hiç bahsedilmemesi. Ayrıca elçilik çalışanlarının kaçış operasyonunun çok fazla dramatize ediliği ve seyirciyi gerilime sürükleyecek şekilde sahnelendiği de bir gerçek. İran halkının gereğincen fazla uzlaşma bilmez ve şiddet yanlısı gösterildiği bölümler de eleştiri alan yönler arasında. İzleyici olarak benim de dikkatimi çeken yönlerden birisi bu oldu. İranlıların vahşi Ortadoğulu çizgisinin yanında teknoloji ile imtihanları da kötü: Amerikalıların uçağa bindiklerini fark eden devrim militanları havaalanının cam kapısını silahla kırarak çıkıyor ve askeri araba ile dev swissair uçağını kovalıyor (uçak kalkmadan yetişince önünü kesecekti herhalde ya da ateş açacaktı). Halbuki tek yapmaları gereken kuleyi arayarak uçağa kalkış izni vermemekti. Bunu düşünmez o kadar zor olmasa gerek?
 
Filmin gerçekle alakası olmadığı iddia edilen bölümleri yazılan eleştirileri okumak için aşağıdaki yazıdan faydalanabilrisiniz:
 
 
"Efendim. Kurtarma operasyonları kürtaja benzer. Kısacası istemiyorsunuzdur. Ama iş bundan kurtulmaya geçmeye gelince bunu tek başınıza yapamazsınız."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder