30 Eylül 2013 Pazartesi

Venedik Taciri (The Merchant of Venice) - 2004

İstanbul Barosu Avrupa Birliği Hukuk Komisyonunun yeni adli yıldaki ilk hukuk konulu filminde Venedik Taciri gösterildi. Şimdiye kadar hukuk konulu filmler gösteriminde hayal kırıklığına uğramadım. Gerçekten başarılı ve bir salon dolusu avukatın saatlerce tartışabileceği bir film seçiliyor :).  Bir anlamda genel kültür oluyor bana da. Bu film İngiliz oyun yazarı William Shakespeare tarafından yazılan bir tiyatro oyunu. Aslında komedi olmasına rağmen, hüzünlü sahneler içerdiği düşüncesindeyim zira bazı edebiyat eleştirmenleri bu eserin tragedyaya yaklaştığını belirtmekteler. Film Yahudi tefeci (eserin geçtiği dönemde bir hukuk devleti olan Venedik'te Yahudiler gayrimenkul sahibi olamamaktadır) Shylock'un kendisini daha önce kendisini aşağılayan tüccar Antonio'ya borç para vermesiyle (Antonio borcu arkadaşı Bassanio güzel Portia ile evlensin diye alır) başlar. Ancak daha önceki anlaşmalarından farklı olarak Shylock bu kez borcun vadesinde ödenmemesi halinde Antonio'nun vücudundan bir miktar et alacaktır (burada çizilen Yahudi karakter, insanların dinlerinden bağımsız olarak, her şeyden önce insan olduklarını vurgulamaktadır). Antonio gemileri batınca borcunu ödeyemez ve hiç kimse Yahudi'yi anlaşmadan vazgeçiremez. Filmin sonunda sürpriz bir şekilde ortaya çıkan genç ve zeki bir avukat herkesi şaşırtacaktır (neden avukata doktor denilmektedir?). Hayatta her şeyini kaybetmek ne demektir bu arada, izleyin görün.
 
Filmin yönetmeni Michael Radford (Kusursuz, Postacı ve 1984 filmlerinin yönetmeni) ve önemli oyuncuları Al Pacino (Shylock) ve Jeremy Irons (Antonio). Özellikle Al Pacino'nun oyunculuğuna diyecek yok! Yahudi lobisi tarafından pek sevilmeyen eser, dünyada da anti-semitizm yaptığı için çok eleştiriye hedef olmuş. Ancak eseri yazıldığı dönem itibariyle (16. yüzyıl) incelersek, dönemi gözlemleyen bir anlatıma sahip olduğunu, hatta, çizdiği Yahudi karakter ile -her ne kadar iyi bir adam olmasa da- Yahudilerin de her şeyden önce insan olduğu vurgusunu yaptığını görebiliriz. Filmi izleyen herkesin özellikle tek bir noktaya odaklanması bunu açıklar nitelikte:
 
Shylock: "Yahudinin gözleri yok mu? Yahudinin elleri, organları, duyuları, sevgileri, arzuları yok mu? Onun da karnı aynı yemekle doymuyor mu? Ya aynı silahlardan o acı duymuyor mu? .... Bir Hristiyan kadar aynı kışın soğuğu, aynı yazın sıcağı ona dokunmuyor mu? ... Bizi zehirlerseniz çıkmıyor mu canımız? Ya siz bize haksızlık ederseniz biz hıncımızı almaz mıyız? Bütün öteki şeylerde size benziyorsak bunda da elbet benzeriz ya...Sizin bana öğrettiğiniz alçaklıkları ben de size tatbik edeceğim."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder