28 Aralık 2017 Perşembe

Gözlerindeki Sır - 2009

Filmi tesadüfen gördüğüm "Arjantin Sinema Günleri" afişinde gördüm ilk olarak. Daha önce Oscar kazanmış olduğu için ve Güney Amerika sinemasına ilişkin herhangi bir fikrim olmadığı için izlemeye gittim. Film  Eduardo Sacheri'nin yazdığı La pregunta de sus ojos (Gözlerindeki Sorular) adlı romandan uyarlanmış ve genel olarak yavaş ilerleyen uzun bir film. Bu nedenle bazı sahnelerde bir an önce sonuca ulaşmak istiyorsunuz. Bu filmi "hukuk konulu" filmler kategorisine de alabiliriz, zira temeline aldığı hikaye adli ve polisiye bir içerikte. Hikayenin anlatıcısı başkentte mahkeme kaleminde yıllarca sorgu müfettişliği yapan Benjamin Esposito'dur. Başına gelen bazı olumsuz durumlarda dolayı geriye kalan yıllarını farklı bir şehirde geçirip emekli olan ve  yıllar önce başkentte dosyasını incelediği ve kendisini derinden etkileyen bir vakayı polisiye roman şeklinde yazmak isteyen Benjamin, bu nedenle tekrar eski çalıştığı yere dönüş yapar. Yaklaşıl yirmi beş önce yaşanan bir tecavüz ve cinayet vakasının detaylarını yazarken, bu vaka ile ilgili daha önce dikkatini çekmeyen unsurları görmeye başlar. Dosyanın içeriğini inceleyip eski ahbapları ile tekrar görüşmeye başlaması vicdanında yer alan hakkaniyet duygusunu yeniden yüzeye çıkarır. Yıllar önce baştan savma kapatılan cinayet vakası bir anda hayatının merkezine yerleşir.

Filmin yönetmeni Juan Jose Campanella, oyuncuları ise Ricardo Darin, Soledad Villamil, Pablo Rago ve Javier Godio. Arjantin sinemasının son dönemde çıkan en iyi filmleri arasında gösterilen Gözlerindeki Sır 2010 yılının en iyi yabancı film dalınca Oscar ödülünü de kazanmış. Hatta aynı yıl Michael Haneke'nin Beyaz Bant filmi de adaylar arasındayken filmin büyük bir başarı gösterdiği söylenebilir. Bazı kaynaklarda filmde bulunan stadyum sahnesi çok övülmüş ancak ben bu sahneyi olağanüstü bulmadım. Yalnızca burada filmin temposu biraz artmıştı. Film kötü bir film değil, belirttiği gibi fazla uzundu ve sürekli bir "çağrışım yapma" "metafor oluşturma" iddiası üzerine kuruluydu. Bu nedenle artık bir yerde bitmesini bekledim. Çok beğenenler de olmuş, belki siz seversiniz. Bu arada, filmi izlerken Pablo Rago'nun yüzü çok tanıdık gelmişti, biraz araştırınca kendisinin yıllar önce benim de izlediğim Türkiye'de de yayınlanan Natalia Oreiro'nun başrolde oynadığı Kaçak Kız (Kachorra) dizisinde oynadığını tespit ettim. İyi seyirler!

"A guy can change anything. His face, his home, his family, his girlfriend, his religion,his God. But there's one thing he can't change. He can't change his passion..."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder