25 Ağustos 2014 Pazartesi

Günah Şehri: Uğruna Öldürülecek Kadın (Sin City) - 2014

"There is no justice without sin" eğer Günah Şehri'nde yaşıyorsan, günah işlemeden adaleti sağlayamazsın elbette! Frank Miller'in kara film tadındaki çizgi romanından uyarlanan serinin ilk filmini (film 2005 yılında gösterime girmiştir) üniversitedeyken izlemiştim. Çok etkileyici bulduğumu anımsıyorum, özellikle çok fazla şiddet/kan dolu sahnelerin başka renklerle verilerek filme karikatür havasının kazandırılması bana çok farklı gelmişti. İkinci film ilk filmin bıraktğı yerden devam etmese de, aralarında bağlantılar var ve biribir ile "konu" ile bağlanan üç olay anlatılıyor. Konu ile derken farklı kişiler ve farklı olaylar yaşansa da, herkes "intikam" peşinde. Günah Şehri vahşi doğa gibi, tehlikenin nereden ne zaman geleceğini kestiremiyorsunuz bu nedenle her zaman tetikte olmanı gerekiyor. Siyasetçilerin, polisin ve devlet kurumlarının yozlaştığı (yani tuzun koktuğu) bu şehirde hayatta kalmak için sizsin de bir günahkar olmanız şart! Günahkar hayatı bırakıp kendi hayatını çalışarak kazanmaya çalışan Dwight (Josh Brolin) bile güçlü olmasına rağmen "Uğruna Öldürülecek Kadın"a tekrar rastlayıncaya kadar yeni hayatına tutunabiliyor. Çok şanslı bir kumarbaz olan Johnny'nin Senatör Roark'tan almak istediği intikamın hırsları arasında Nancy Callahan (Jessica Alba)'ın John Hartigan (Bruce Wills) intikamı yerleştirilir. Ortalığı karıştıran ve rolüna inanılmaz yakışan femme fatale Ava Lord (Eva Green)'un hırsları ise bambaşka bir konudur. Bu şehirde unutulmaması gereken bir şey vardır sadece: Hiç kimseye güvenmemen gerektiği!
 
Filmin yönetmenliğini Robert Rodriguez ve Frank Miller yapmıştır. Pek çok tanınan çizgi roman serisine sahip olan Miller tanınmış fantastik filmlere konu olan eserlerinin yönetmenliğini & yapımcılığını da üstlenmiştir (Sin City, the Spirit filmelerinin yönetmenidir ve Wolverine, Batman ve 300 Spartalı filmlerinin senaryoları kendisine aittir). Ben bu tür filmlerden ve çizgi romanlardan hoşlanan birisi olarak filmi beğendim, her ne kadar sonunda bir yere bağlanamsa da (Bir noktaya eleştirim olacak, ilgisiz bir yerde koca kazandığı tüm paranın aldattığı eşi tarafından boşanmak suretiyle alınmasından çok korktuğunu söylemişti. Neden olduğunu anlayamadım zira Sin City'de yaşıyorsun, boşanma davasında hakimi görmek suretiyle işi halledersin kanaatimce ya da karını temizleyecek kişi bulmak da zor olmayacaktır, kıpps). İzlemenizi tavsiye ediyorum, sizin de değişik bulacağınızdan eminim.

"Sin City's where you go in with your eyes open, or you don't come out at all.

"Death is just like life in Sin City. It always wins."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder