FilmEkiminden bu yana merak ettiğim filmler arasındaydı bu film. Aslında ne bekliyordum, onu bilmiyorum, sadece ilginç buldum. Yine de söylemek isterim ki olağanüstü bir film değil. Aslında filme olan ilgimin öncelikli sebebi oyuncuları: Naomi Watts (Lil) ve Robin Wright (Roz). Filmde çocukluktan bu yana tanışan bu iki güzel ama olgun hatun Avustralya'nın deniza nazır bir kasabasında yaşamaktadırlar ve sürekli görüşen çok yakın iki arkadaştırlar. "Teenage" (gençlik) çağınınn sonlarında iki genç çocukları vardır: Tom ve Ian. Tabi tahmin edeceğiniz üzere bu çocuklar ile anneler (çaprazlayın sadece) arasında bir yakınlaşma olur (tuhaf bir fantezi). Hikaye Doris Lessing'in "Büyükanneler" ("The Grandmothers") adlı kitabından sinemaya uyarlanmış ki Doris Hanım da olgun bir hanım olduğu için belki de kendi fantezilerini kaleme almıştır, kim bilir! Roman da nasıl anlatıldı bilmiyorum ama, filmi izleyen biri olarak rahatlıkta Christopher Hampton'un senaryo işinde iyi olduğunu söyleyebilirim. Yalnızca bazı sahnelerin uzatılması gereksizdi kanaatimce ki bu da daha başka kişilerin sorunu. Yine de bazı noktalarda güzel bir kadın hikayesi. Tabi nereden baktığınıza göre değişse de, "ahlaksız kadınlar"ın hikayesi (Kadının ‘seçme ve seçilme’ özgürlüğünün sınırları konusunda ‘köşeli’ düşünenlerin filmde anlatılanlardan rahatsız olacakları kesin.)
Benim bir eleştirim var: Burada yasak olandan ziyade olağanın dışında bir aşk ilişkisi var. Nihayetinde iki hatun da -olgun da olsalar- evli değiller ve hayatlarında kimse yok (birisi sonradan bekar olsa da). Yalnızca genç bir erkeğin olgun bir bayana cinsel amaçlı yaklaşması söz konusu. Ancak başlangıçta cinsel dürtülerle harekete geçen yakınlaşma (ki bu çok normal, bu çocuklar başka bir kadın olarak yalnızca diğer anneyi görüyor yakınlarda başka bir yaşayan yok, neredeyse toplumdan uzaklar) zamanla duyguların da işin içine girmesiyle bir "sevda"ya dönüşüyor. Kadının her yaşta aynı kadın olduğunu buradan anlıyoruz!
Filmin yönetmeni "Coco Before Chanel" filminin başarılı yönetmeni Anne Fontaine ve oyuncuları "The Princess Bride", "Forrest Gump", "Beyaz Zakkum" ve "Ejderha Dövmeli Kız" da oynayan Robin Wright ve "Tehlikeli Güzellik", "Halka", "21 Gram" ve "Diana" filminin Leydi Diana'sı Naomi Watts. Tom ile Ian'ı henüz tanımıyorum :).
Film hakkında pek çok şey söylendi ama en maktıklı yorum bunun bir Oedipus vakası olması (tam bir Oedipus, anne gibi yanında olan ancak annen olmayan bir kadınla sevişmek): “Yasak Aşk”ı, tersten okunan bir ‘oedipus vakası’ olarak görmek de mümkün. Gözlerinin önünde büyüyüp olgunlaşan ve birer ‘harika’ya dönüşen oğullarına karşı kaçınılmaz biçimde ‘hayranlık’ duyan annelerin, kocalarını bertaraf ederek (içlerinden birinin kocası ölmüştür) oğullarına kucak açmaları temeline dayanan bir yapı söz konusu hikâyede. Birer ‘tanrı heykeli’ gibi önlerinde büyüyen oğullara karşı tepkisiz kalamıyor buradaki anneler ve bu durumu bir adım öteye taşımakta sakınca görmüyorlar. Dörtlünün önceleri ‘temkinli’ olduklarını, daha sonraysa yaşadıkları ‘olağanüstü’ bir şey değilmiş gibi rahatladıklarını da belirtmek gerek, ki en doğrusu da bu sanki!
Benim bir eleştirim var: Burada yasak olandan ziyade olağanın dışında bir aşk ilişkisi var. Nihayetinde iki hatun da -olgun da olsalar- evli değiller ve hayatlarında kimse yok (birisi sonradan bekar olsa da). Yalnızca genç bir erkeğin olgun bir bayana cinsel amaçlı yaklaşması söz konusu. Ancak başlangıçta cinsel dürtülerle harekete geçen yakınlaşma (ki bu çok normal, bu çocuklar başka bir kadın olarak yalnızca diğer anneyi görüyor yakınlarda başka bir yaşayan yok, neredeyse toplumdan uzaklar) zamanla duyguların da işin içine girmesiyle bir "sevda"ya dönüşüyor. Kadının her yaşta aynı kadın olduğunu buradan anlıyoruz!
Filmin yönetmeni "Coco Before Chanel" filminin başarılı yönetmeni Anne Fontaine ve oyuncuları "The Princess Bride", "Forrest Gump", "Beyaz Zakkum" ve "Ejderha Dövmeli Kız" da oynayan Robin Wright ve "Tehlikeli Güzellik", "Halka", "21 Gram" ve "Diana" filminin Leydi Diana'sı Naomi Watts. Tom ile Ian'ı henüz tanımıyorum :).
Film hakkında pek çok şey söylendi ama en maktıklı yorum bunun bir Oedipus vakası olması (tam bir Oedipus, anne gibi yanında olan ancak annen olmayan bir kadınla sevişmek): “Yasak Aşk”ı, tersten okunan bir ‘oedipus vakası’ olarak görmek de mümkün. Gözlerinin önünde büyüyüp olgunlaşan ve birer ‘harika’ya dönüşen oğullarına karşı kaçınılmaz biçimde ‘hayranlık’ duyan annelerin, kocalarını bertaraf ederek (içlerinden birinin kocası ölmüştür) oğullarına kucak açmaları temeline dayanan bir yapı söz konusu hikâyede. Birer ‘tanrı heykeli’ gibi önlerinde büyüyen oğullara karşı tepkisiz kalamıyor buradaki anneler ve bu durumu bir adım öteye taşımakta sakınca görmüyorlar. Dörtlünün önceleri ‘temkinli’ olduklarını, daha sonraysa yaşadıkları ‘olağanüstü’ bir şey değilmiş gibi rahatladıklarını da belirtmek gerek, ki en doğrusu da bu sanki!