Sinemaya gittiğimde film başlamadan önce yapılan tanıtımlarda gördüğümde film çok ilgimi çekmişti. Zaten Çağan Irmak sevdiğim bir yönetmen olduğundan, ona ait bir filmin ilgili çekmesi için başka nedenlere ihtiyacı yok :). Bu kez Yeşilçam tarzında (konu ve diğer detaylarıyla beraber) bir film yapmış. Sonuçta Yeşilçam izlemeyi seviyorsanız, bu filmi de beğenmeniz kaçınılmaz, yaşı nispeten daha olgun olanların filmi daha çok sevmesinin sebebinin bu olduğunu düşünüyorum. Zira konu olarak baktığımızda taşra kasabasında yaşayan, büyük hayalleri olan (şarkı söyleyen) bir kız Hatice (Farah Zeynep Abdullah), onun içine kapanık ablası Hanife (Gözde Cığacı), yine aynı şekilde tutkulu bir hayalci olan kaymakamın oğlu Tarık (Mehmet Günsür) ve onların çapraşık aşk üçgeni alıştığımız film tarzını aratmamaktadır. Bu filmi güzel yapan evden kaçıp ünlü olan şarkıcı kız Ayperi'nin olağandışı hikayesi değil bu hikayenin devamını anlatması :). Her zaman mutlu sonla biten ve hayatın zirvesinde bırakılan bir hikayenin ilerledikçe nasıl sonlanacağının hayal gücüne bırakılmaması bu filmi aynı konudaki diğer filmlerden ayıran yönü olmalı. Bununla beraber, oyuncuların başarısı da filme değer katan başka bir unsur. Hümeyra ve Işıl Yücesoy'u oyuncu olarak izlemek de ayrı bir keyifti (Işıl Yücesoy'da Hümeyra gibi 1970'lerin şarkıcılarından aslında. "Ya seninle ya sensiz" şarkısını çok güzel yorumlamıştır). Yönetmenliğini ve senaristliğini Çağan Irmak'ın üstlendiği yapımda yukarıda saydığımız oyuncuların yanında Kerem Bursin'i de görmek yeni nesli biraz heyecanlandırabilir.
Film için eleştirdiğim bir nokta 1970'lere ait kıyafetlerin ve karakterlerin biraz abartılmasıydı. Unkapanı gerçeği ve tesadüflerin zirveye çıkardığı hayat aslında gerçeği yansıtsa da, karakterler her şeyi vermek isteyince biraz yapmacıklık işin içine girmiyor da değil. Tabi, Çağan Irmak yine dram türünden vazgeçmese de, film bana diğerleri kadar dramatik gelmedi. Vaktiniz varsa izlemenizi tavsiye ederim!
"... Çünkü kendimi hür hissetmiyorum."
Film için eleştirdiğim bir nokta 1970'lere ait kıyafetlerin ve karakterlerin biraz abartılmasıydı. Unkapanı gerçeği ve tesadüflerin zirveye çıkardığı hayat aslında gerçeği yansıtsa da, karakterler her şeyi vermek isteyince biraz yapmacıklık işin içine girmiyor da değil. Tabi, Çağan Irmak yine dram türünden vazgeçmese de, film bana diğerleri kadar dramatik gelmedi. Vaktiniz varsa izlemenizi tavsiye ederim!
"... Çünkü kendimi hür hissetmiyorum."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder