Bu film pek çok ödül almasından dolayı izlemek istediğim filmler arasındaydı ayrıca pek çok olumsuz yorum almasının da sebebini merak etmekteydim. İtiraf etmek gerekirse filmi pek sevmedim, daha doğrusu film bittiğinde neden böyle bir hikaye izlemiş olduğumun amacını kavrayamadım. Hatta biraz daha ileri gideceğim, ben bu filmin Coen Kardeşler ne yaparsa izlerim diyenler sayesinde bu kadar izlendiğini tahmin ediyorum. Aksi durumda şu an hiç adı duyulmamış bir film olmaktan öteye gidemezdi. Filmde öncelikle geyik avına çıkmış olan sıradan bir adam olan Llewellyn Moss'un (Josh Brolin) kendini bir anda çölün ortasında uyuşturucu pazarlığı sonucu birbirini katletmiş bir grup insanın ortasında bulur. Sahiplerinin öldüğünü düşünerek para dolu bir çantayı alıp hiçbir şey olmamış gibi evine döner. Ancak bütün gece çatışma alanında bulunan ve kendisinden su isteyen bir adamın hayali gözünün önünden gitmeyince gece tekrar çatışma alanına geri döner. Çantanın peşinde olan başka acımasız adamlarla karşılaşan Llewellyn kendini bu andan itibaren bir hayatta kalma mücadelesi içinde bulur. Peşindeki adam, Anton Chigurh (Javier Bardem), belki de bir insanın karşılaşabileceği en acımasız ve soğukkanlı katildir. Bir de olayı çözmeye çalışan ve Llewellyn'i kurtarmak isteyen polis Tommy Lee Jones'u da bu ekibe eklersek, heyecanlı bir kovalamaca film boyunca sürecektir. Sonu hakkında yorum yapmak istemiyorum.
Film hakkında söyleyebileceğin tek güzel şey oyuncuların performansı olabilir. Llewellyn'in, karısının korkuları ve Anton'un psikopat-katil rolündeki kan dondurucu bakışları gerçek gibi hissediliyordu. Ancak ikiye bölünmüş seyirci kitlesinden birini seçeçek olursam, film hakkında "dahiyane"yi değil, "mantıksız"ı seçtiğimi de belirtmek isterim. Filmin yönetmenleri Joel Coen & Ethan Coen elinden geleni en iyisini mutlaka yapmışlardır ancak hikayenin Cormac McCarthy'nin romanından uyarlanmış olması sebebiyle sinemaya adapte olamadığını düşünüyorum, belki de roman olarak daha başarılıdır. Sonuç itibariyle ben bir sinema eleştirmeni değilim, yalnızca kendi fikirlerimi paylaşıyorum, filmi bir de siz izleyip izlenimlerinizi benimle paylaşırsanız memnun olurum.
- "If I don't come back, tell mother I love her.
- Your mother's dead, Llewelyn.
- Well then I'll tell her myself."
Film hakkında söyleyebileceğin tek güzel şey oyuncuların performansı olabilir. Llewellyn'in, karısının korkuları ve Anton'un psikopat-katil rolündeki kan dondurucu bakışları gerçek gibi hissediliyordu. Ancak ikiye bölünmüş seyirci kitlesinden birini seçeçek olursam, film hakkında "dahiyane"yi değil, "mantıksız"ı seçtiğimi de belirtmek isterim. Filmin yönetmenleri Joel Coen & Ethan Coen elinden geleni en iyisini mutlaka yapmışlardır ancak hikayenin Cormac McCarthy'nin romanından uyarlanmış olması sebebiyle sinemaya adapte olamadığını düşünüyorum, belki de roman olarak daha başarılıdır. Sonuç itibariyle ben bir sinema eleştirmeni değilim, yalnızca kendi fikirlerimi paylaşıyorum, filmi bir de siz izleyip izlenimlerinizi benimle paylaşırsanız memnun olurum.
- "If I don't come back, tell mother I love her.
- Your mother's dead, Llewelyn.
- Well then I'll tell her myself."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder