Yıllar önce okuduğum ve anımsadığım hikaye ile tamamen uyumlu olmadığını fark etsem de, genel anlamda filmi beğendim. Hikayeyi okudunuz mu bilmiyorum ama bir şekilde aşina olduğunuzu düşünüyorum. Ben okumayı çocukluğumdan bu yana sevdiğimden, hemen hemen tüm masalları ve farklı versiyonlarını okumuştum. Dolayısıyla filmde "film etkisi" verilmek için tırmandırılan aksiyonu daha rahat gözlemleyebildim. Bildiğiniz üzere, olaylar bir tüccarın üç kızı ile beraber (filmde oğulları da var) tüm mal varlığını kaybedip, kırsal bir alana yerleşmesiyle başlıyor. Şehri son ziyaretinde lükse alışmış kızlarının taleplerini karşılayamayan tüccar en azından küçük kızı Güzel'in (Belle) kırmızı gül isteğini yerine getirebilmek için içinde çok güzel güller bulunan bir bahçeden br gül çalar. Çirkin (bahçe sahibi, The Beast, La Bete) bu izinsiz alınan gülün bedelini tüccarın tahmin etmediği şekilde talep edince, Güzel bu korkutucu şatoda Çirkin ile beraber yaşamaya başlar. Bir süre sonra şatonun pek de dışardan göründüğü gibi karanlık bir yer olmadığını fark eden Güzel'in fikirleri de yavaş yavaş değişecektir. Aslında ben şu an size ana hatlarıyla masalı anlattım, film de Güzel'in şatoya gelmesi ve burada yaşayıp Çirkin hakkındaki fikirlerinin değişmesinden daha fazlası var. Özellikle Güzel'in şatoya girmesinden sonra tüccarın oğullarının geçmişinden kaynaklanan bazı heyecanlı/gerilimli olaylar da yaşanıyor ancak bu kısımlar sanırım seyirciye sürpriz yaşatmak için konulmuş.
"Güzel ve Çirkin" masalının uyarlaması olan film masalsı ögeleri fazlasıyla güzel yansıtmış, özellikle şatonun bahçesi ve diğer unsurlar çok fantastikti, eleştirebileceğin bir husus Güzel ve Çirkin arasında gerçekleşen yakınlaşmanın biraz yüzeysel kalmasıydı. Korku ve fantastik türlerde film yapmayı seven Christophe Gans'ın bu filmin yönetmenliğini yaptığını düşünürsek, gerilim unsurlarını da daha iyi anlayabiliyoruz. Fransız yapımı bir film olduğundan başrollerde de Fransız oyuncular Vincent Cassel ve Léa Seydoux yer alması da şaşırtıcı değil. Daha önce de birkaç versiyonu çekilen filmi (1946 ve 1991) izlemenizi tavsiye ederim, özellikle fantastik türlerden hoşlanıyorsanız.
Belle: Who does this castle belong to?
Bete: Everything here belongs to me
Belle: You talk like any other man. It's a little disappointing.
"Güzel ve Çirkin" masalının uyarlaması olan film masalsı ögeleri fazlasıyla güzel yansıtmış, özellikle şatonun bahçesi ve diğer unsurlar çok fantastikti, eleştirebileceğin bir husus Güzel ve Çirkin arasında gerçekleşen yakınlaşmanın biraz yüzeysel kalmasıydı. Korku ve fantastik türlerde film yapmayı seven Christophe Gans'ın bu filmin yönetmenliğini yaptığını düşünürsek, gerilim unsurlarını da daha iyi anlayabiliyoruz. Fransız yapımı bir film olduğundan başrollerde de Fransız oyuncular Vincent Cassel ve Léa Seydoux yer alması da şaşırtıcı değil. Daha önce de birkaç versiyonu çekilen filmi (1946 ve 1991) izlemenizi tavsiye ederim, özellikle fantastik türlerden hoşlanıyorsanız.
Belle: Who does this castle belong to?
Bete: Everything here belongs to me
Belle: You talk like any other man. It's a little disappointing.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder