Rusların yapmayı çok sevdiği filmlerden biri ile karşı karşıyayız: Sivastopol için Savaş. Film İkinci Dünya Savaşı'nda orduya katılarak 309 düşman askerini öldüren (Almanlar) keskin nişancı bir Rus kadının hayatını anlatmaktadır. Filmin içeriğine ne kadar kurgu eklendi bilmiyorum ancak Lyudmila Pavlichenko gerçekten 1916-1974 yılları arasında yaşamış bir Sovyet keskin nişancısı, hatta dünya tarihinin en başarılı kadın keskin nişancısı olarak da kabul edilmektedir. Film Pavlichenko'nun askerlik anılarına daha çok odaklanmakta, çocukluğu veya savaş bittikten sonraki yaşamı hakkında pek az bilgi verilmektedir. Ancak üniversitede tarih okurken orduya katılan Pavlichenko'nun savaştan sonra da tarihçi olarak bir kariyer sürdürdüğünü (donanma belgelerini araştırma görevlisi olarak) anlayabiliyoruz. Filmde Pavlichenko'nun atış yeteneğini keşfedişinden itibaren aldığı askeri eğitim, savaş günleri ve askeri başarısının yanı sıra aşkları da konu ediliyor. Bu açıdan çok şanslı olduğu söylenemez, neredeyse sevdiği herkesi kaybediyor (bir husus benim dikkatimi çekti, biraz da güç ve cesaretten hoşlanıyor kendisi). Filmin anlatıcısı ise, ilginç bir şekilde Amerikalı bir kadın, üstelik dönemin Amerikan Başkanı Roosevelt'in eşi Eleanor Roosevelt. Nasıl olup da bir Sovyet askeri ile Amerikan başkanının eşi arasında sıcak bir yakınlık doğabiliyor? Çünkü Pavlichenko 1942 yılında bir tanıtım ziyareti için Amerika Birleşik Devletleri'ne giden resmi bir ekipte görev alıyor ve kendisi ABD Başkanı tarafından Beyaz Saray'da kabul edilen ilk Sovyet vatandaşı oluyor (özellikle seçilmiş olduğunu tahmin ediyorum).
Bu arada yeri gelmişken Pavlichenko'ya ilişkin birkaç ek bilgi de vermek isterim. Kendisine ait silahlar (ve resmi gezilerinde armağan edilenler) Moskova'da Merkez silahlı Kuvvetler Müzesi'nde sergilenmektedir. Ayrıca kendisine bir yaşarken bir de ölümünden sonra (1943 ve 1976 yıllarında)hatıra pulu basılmıştır. 1974 yılında vefat eden Pavlichenko'nun mezarı da Moskova'dadır (ki savaş yıllarında yaşadıklarından sonra erken ölmesine şaşırmamak gerekiyor).
Rus-Ukrayna ortak yapımı bir film olduğu için oyuncuları (bu sinemayı özellikle takip etmeyenler için) tanınmış yüzler değil. Pavlichenko'yu Yuliya Peresild, Eleanor Roosevelt'i ise Joan Blackham canlandırıyor. Filmin yönetmenliğini Sergey Mokritskiy yapıyor. Aslında neredeyse tamamen Rus propagandası olan filmin kanaatimce en çarpıcı sahnesi ise, Pavlichenko'nun Alman keskin nişancısını vurduktan sonra askerin cebinden çıkan aile fotoğraflarına hüzünle baktığı sahne.
Bu arada yeri gelmişken Pavlichenko'ya ilişkin birkaç ek bilgi de vermek isterim. Kendisine ait silahlar (ve resmi gezilerinde armağan edilenler) Moskova'da Merkez silahlı Kuvvetler Müzesi'nde sergilenmektedir. Ayrıca kendisine bir yaşarken bir de ölümünden sonra (1943 ve 1976 yıllarında)hatıra pulu basılmıştır. 1974 yılında vefat eden Pavlichenko'nun mezarı da Moskova'dadır (ki savaş yıllarında yaşadıklarından sonra erken ölmesine şaşırmamak gerekiyor).
Rus-Ukrayna ortak yapımı bir film olduğu için oyuncuları (bu sinemayı özellikle takip etmeyenler için) tanınmış yüzler değil. Pavlichenko'yu Yuliya Peresild, Eleanor Roosevelt'i ise Joan Blackham canlandırıyor. Filmin yönetmenliğini Sergey Mokritskiy yapıyor. Aslında neredeyse tamamen Rus propagandası olan filmin kanaatimce en çarpıcı sahnesi ise, Pavlichenko'nun Alman keskin nişancısını vurduktan sonra askerin cebinden çıkan aile fotoğraflarına hüzünle baktığı sahne.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder