19 Ocak 2015 Pazartesi

The Judge (Yargıç) - 2014

Ön plana hukuk ve yargılamayı alsa da aslında aile içi hesaplaşmaları ve geçmişte saklı kalan sırları ortaya çıkaran bir film. Bu şekilde bakınca konu itibariyle oldukça klişe görünüyor ancak filmi izlemekten zevk aldım zira pek çok sahnenin mahkeme salonunda geçmesi ve oyuncuların performansı dikkat çekiciydi. Ana karakterlerden birisi Hank Palmer ("Robert Downey Jr") Chicago'da yaşayan ve "vicdanının sesini susturmuş" olan bir avukattır. Şeytanın avukatlığını yaptığı çok önemli bir duruşma öncesi annesinin vefat ettiği haberini alır ve yıllardır gitmediği doğup büyüdüğü kasabaya annesinin cenaze töreni için gider. Yıllardır arayıp sormadığı Yargıç babası Joseph Palmer ("Robert Duvall") ve kardeşleri Glen ve Dale ile olan karşılaşmasını kısa keserek bir an önce Chicago'ya dönmek isteyen Hank Palmer kasabada oldukça tanınan ve kendi adaletini uygulayan yargıç babasının bir cinayet suçlamasıyla karşı karşıya kalması sonucu kalış süresini uzatır. Bir anda kendisini mahkeme salonunda babasının belki de ölüm-kalım davasında bulan Hank, aynı zamanda erkek kardeşinin kasabaya sıkışıp kalan hayatı ve yıllar önce geride bıraktığı eski sevgilisi Samantha'ın ("Vera Farmiga") iki kişilik yaşamında kendi payını da sorgular. Hank Palmer'in bu kısacık sürede yaşadıkları hiç de kolay olmayacaktır, belki de hayatının en yıpratıcı dönemini geçiren Hank, hayatıyla ilgili önemli kararlar da alacaktır.

Oyuncuların sergiledikleri performans ile pek çok ödüle aday gösterildikleri filmin (Akademi Ödülleri, Altın Ayı, Screen Actors Guild Award, Satellite Award) yönetmeni komedi filmleriyle tanınan David Dobkin. Şangay Şövalyeleri ve Davetsiz Çapkınlar filmleri ile tanınan David Dobkin'in legal-drama'da da başarılı olduğunu söyleyebiliriz.

Filmde tezatlar çok güzel vurgulanmıştı: "I always represent the guilty, because innocent people can't afford me." (Suçluları savunuyorum çünkü masumların parası beni tutmaya yetmiyor." diyen bir avukat ile hata yapan kişilere ikinci bir şans vermeyen ve hukuk kurallarından ziyade vicdanına göre hareket eden bir yargıçın çatışması. Uzun bir film de olsa, ben pek çok açıdan beğendim, tavsiye ediyorum.

"Biliyor musun, ülkenin yüzde 90’ı hayaletlere inanıyor. Yüzde 3’ten azı evrime inanıyor. Yüzde 35’i Homer Simpson’ı ve kurmaca şehrini tanıyabiliyorken yüzde 1’den azı yaratıcılarının adını biliyor. Ama, 12 Amerikan’ı jüriye oturtup adalet beklediğinde inandığın şeyleri sorguluyorsun...."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder