Victor Hugo'nun 19. yüz yıl Fransa'sını anlattığı Sefiller (Les Misérables) kitabının müzikal uyarlaması olan bu filmi izlemenizi mutlaka tavsiye ediyorum. Daha önce kitabını okuduğunuzu veya 1998 ABD yapımı olan Sefiller filmini (Bille August yönetmiştir) izlediğinizi tahmin ediyorum ancak bu filmi farklı kılan bir şey var: İngiliz yapımı müzikal bir eser olması, İngilizlerin bu konuda ne kadar başarılı olduğunu bilirsiniz (Mamma Mia veya Operadaki Hayalet vb.). Konuyu bir şekilde biliyorsunuz zaten ancak yine de bahsetmek gerekirse, film ekmek çaldığı için (yaşadığı birkaç kaçma deneyiminden sonra) on dokuz yıl kürek cezasına mahkum olan Jean Valjean'ın hayata tutunma çabasını anlatmaktadır. Aslında onun için işlem yoluna girebilecektir ancak kötü bir insanın daima kötü olacağı ve kötülük yapacağına inanan müfettiş Javert'in gölgesinin kendisini daima takip etmesi nedeniyle bu konuda zorluk yaşamaktadır. Bu yaşama tutunuş sırasında biraz da mecburiyetten suç işlese de, bakış açısını tamamen değiştirecek hayat dersini de bu sırada alacaktır (papazın gümüş takımları çalmasına rağmen kendisini affetmesi). Jean Valjean başka bir kimlikle zengin olup belediye başkanı seçilir, bu sırada karşılaştığı Fantine isimli düşmüş bir kadının kızı Cosette'yi yanına almasından sonra ikisinin de hayatı farklı yönde değişir. Fransız devrimine de değinen hikaye, ihtilalin her iki tarafındaki kişileri de anlatmaktadır.
Filmin yönetmeni ödüllü "Zoraki Kral" (The King's Speech) filmiyle tanınan Tom Hooper ve oyuncuları Jean Valjean rolünde Hugh Jackman, vazifeşinas müfettiş Javert rolünde Russel Crowe, düşmüş kadın Fantine rolünde Anne Hathaway ve Cosette rolünde Amanda Seyfried. İzlemenizi tavsiye ederim.
Filmin yönetmeni ödüllü "Zoraki Kral" (The King's Speech) filmiyle tanınan Tom Hooper ve oyuncuları Jean Valjean rolünde Hugh Jackman, vazifeşinas müfettiş Javert rolünde Russel Crowe, düşmüş kadın Fantine rolünde Anne Hathaway ve Cosette rolünde Amanda Seyfried. İzlemenizi tavsiye ederim.
Müzikal filmlerin yaşadığı bir zorluk var, duyguları tam yansıtabilmek ve ifadeleri şiirsel biçimde söze dökerken her şeyiyle verebilmek. Bazı filmlerin bu konuda zorlandığını düşünüyorum, ancak iyi oyuncuların bir araya gelmesi sebebiyle olsa gerek, Sefiller bu konuda oldukça başarılıydı. Doğrusunu söylemek gerekirse, filmin çok uzun olması beni yoran bir unsur oldu (2 saat 30 dk), ama bu kadar uzun bir konuyu önemli detaylarıyla verebilmek için yönetmenin başka çaresi de olmadı muhtemelen. Bu arada The Hollywood Reporter dergisinin haberine göre, düzenlenen ilk gösterime sadece bir grup film eleştirmeni davet edilmiş ve film oldukça beğenilmiş.
Jean Valjean: To love another person is to see the face of God.
Jean Valjean: To love another person is to see the face of God.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder