Yılmaz Erdoğan'ın yazıp yönettiği ve ilk kez Beşiktaş Kültür Merkezi tarafından sahnelenen oyun 504 kez sahnelenerek yüz binlerce kişi tarafından izlenmiştir. Hikayenin geçtiği dönem (başroldeki Gülseren'in siyasi olaylar sırasında genç kız olduğu düşünülürse, 1950'lerde doğduğu düşünülebilir) Genç Türkiye'nin siyasi anlamda en çalkantılı olduğu zamanlar. Gülseren ("Demet Akbağ") büyük bir konakta dünyaya gelen tuhaf bir kızdır (üstün zekalı). Normal insanlardan daha zeki olması sebebiyle ortalama zekaya sahip insanlarla pek anlaşamadığı için pek çok derdini ateşböcekleriyle paylaşmaktadır (Ya da belki de hayal gücü çok geniştir zira zeki insanların hayal gücünün çok geniş olduğu söylenir). Çevresini oluşturan ailesi ve yakın tanıdıklarının siyasi ve sosyal yaşam biçimleriyle, güncel sosyo-ekonomik, politik gelişmelerinin örtüştüğü Gülseren'in hayatı, 50 yıla yayılan bir dilimde kimi zaman gülümsemelerle, kimi zaman sessiz gözyaşlarıyla geçmektedir. Hem Demet Akbağ'ın performansıyla hem de keskin mizah yeteneğiyle pek çok yerde çok eğleneceğiniz oyun bazı yerlerde (özellikle sonlara doğru hazan mevsiminde) biraz hüzünlenecektir. Gülseren ile röportaj yapmaya gelen gazeteci-haber spikeri Yılmaz Erdoğan duruma anlam veremeyecek ve daha önce üzerinde hiç durmadığı bir konuyu -kısa sürede olsa- düşünecektir: Nerede bu ateşböcekleri? Zavallılar teknolojinin ilerileyişi karşısında direnebilmişler midir? Bir taraftan düşündüm de, ben de çocukluğumdan bu yana ateş böceği görmüyorum.
Muhtemelen izlemişsiniz ama izlemediyseniz veya çok uzun zaman geçtiyse üzerinden, bir kez daha izlemekte fayda var. Türkiye'nin yakın tarihine bir kez daha bakmış olursunuz ve oyuncuların muhteşem perfomansını biz kez daha görmüş olursunuz.
- Sen hiç ateşböceği gördün mü?
- Hayır, görmedim.
- Göremezsin, göstermiyorlar ki. Herkes de göremez zaten. Edison doğayı yendi, hem de kendi sahasında; biz o ara yoğunduk, Ediz Hun'un filmlerini seyrediyorduk.
- Anlamadım?!
- Kıymetini bil; anlasaydın yalnızlık çekerdin.
Muhtemelen izlemişsiniz ama izlemediyseniz veya çok uzun zaman geçtiyse üzerinden, bir kez daha izlemekte fayda var. Türkiye'nin yakın tarihine bir kez daha bakmış olursunuz ve oyuncuların muhteşem perfomansını biz kez daha görmüş olursunuz.
- Sen hiç ateşböceği gördün mü?
- Hayır, görmedim.
- Göremezsin, göstermiyorlar ki. Herkes de göremez zaten. Edison doğayı yendi, hem de kendi sahasında; biz o ara yoğunduk, Ediz Hun'un filmlerini seyrediyorduk.
- Anlamadım?!
- Kıymetini bil; anlasaydın yalnızlık çekerdin.