Uzun süredir aklımdaydı bu filmi izlemek ancak son zamanlarda evde uyumak dışında vakit geçirmediğim için bu yönde herhangi bir aksiyon alamadım. Neyse sonunda dün amacıma ulaştım :). Her şeyden önce, filmin adı çok ilginç. Filmin adı didaktik şiirleriyle ünlü 18. yy İngiliz şairi Alexander Pope'un bir şiirinden geliyor: "How happy is the blameless Vestal's lot! / The world forgetting, by the world forgot / Eternal sunshine of the spotless mind! / Each pray'r accepted, and each wish resign'd." Filmi izlediğini söyleyen herkese izlenimlerini sordum, genelde aldığım cevaplar: hiç beğenmedim, bana göre değil, ben filmi anlamadım. İlk argümanlara diyecek bir şeyim yok ama "filmi anlamadım" için bir çift sözüm var: Nesini anlamadın? Bak, ben sana anlatayım: Filmde ilginç ve dolu dolu bir aşk yaşayan (birbirinden farklı iki karakter) Clementine (Kate Winslet) ve Joel'in (Jim Carrey) zamanla yıpranan ilişkilerinden sonra Clementine'in hafızasından aşkını sildirmesiyle olaylar başlar. Clem'in bu yaptığını duyan Joel büyük bir hayal kırıklığı hisseder ve aynı doktora giderek kendi hafızasının da silinmesini ister. Clem'e ait tüm hediye, not, resim ve anı olabilecek her şeyi kendinden uzaklaştırır ve hafıza silme işlemine başlanır. Ancak bu işlem sırasında zihninde tüm anılarını yeniden yaşayan Joel, bu güzel anıların hatırlanmaya değer olduğuna karar verir ve işlemi sonlandırmak ister. Joel yarı uyur halinden normal hayata dönmeyi beceremeyince, Clem ile beraber zihninde köşe bucak kaçmaya başlarlar (You can run but cannot hide). Aslında anıların silinmesi pek onaylayacağım bir durum değil, ama insan yine de mümkün olabilseydi acaba dener miydim diye düşünmüyor değil.
Filmin yönetmeni "The Science of Sleep" filminin de yönetmenliğini yapan Michel Gondry ve senaryosu Charlie Kaufman ve Pierre Bismuth'a ait. Film en iyi senaryo, en iyi kurgu, en iyi erkek/kadın oyuncu ödüllerini piyasadan toplamış :).
- Gitme...
- Neden?
- Bilmiyorum, sadece gitme...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder