Çocukluğumuzda çizgi filmini izlediğimiz ormanın çocuğunun sinema filmi de beni en az çocukluğumdaki kadar heyecanlandırdı. Filmin bu yeni yapımını izlerken daha önce dikkatimi çekmeyen pek çok husus gözüme çarptı ve bu durum hoşuma gitti. Öncelike her ne kadar Walt Disney yapımı olsa da filmin Hint masallarından etkilendiğini fark ettim. Kadim Hint kültürünün doğayı seven, ormanın kralı "fil"i yücelten ve doğadaki her canlıda "ruh" bulunduğunu iddia ettikleri inancı bana "Pi'nin Yaşamı" filmini de anımsattı. Her bir hareketinin altında farklı bir hikaye olan Hint felsefesi de düşünülünce, The Jungle Book'taki hayvanların isimlerinin bile rastgele verilmediği izlenimi oluştu bende. Filmin konusuna zaten çoğunuzun hakim olduğunu düşünüyorum; ailesini kaybeden küçük bir insan yavrusu (onlar da doğanın parçası) olan Mowgli ormanda Akela önderliğinde bir kurt sürüsü tarafından büyütülür ve en yakın arkadaşı bir panterdir (Bagheera). Ormandaki su kıtlığı nedeniyle hayvanlar arasında geçici bir ateşkes ilan edilmiştir ve su sorunu sona erene kadar su çevresinde hiçbir hayvan diğerine saldırmayacaktır. Uzun zamandır Mowgli'yi öldürme planları kuran insan düşmanı kaplan Shere Khan dört gözle kuraklığın sona ermesini beklemektedir. Kuraklık sona ererken kurtlar kendisini daha güvende olması için insanların arasına yolcu eder. Yaşadığı yeri terk etmek zorunda kalan Mowgli için bu yolculuk hem dış dünyayı hem de kendisini keşfetme yolculuğu haline gelir.
Filmin yönetmenliğini Jon Favreau yaparken, hayvanları ve Mowgli'yi seslendirenler: Ben Kingsley, Scarlett Johansson, Idris Elba, Neel Sethi ve Bill Murray gibi isimler. Ayrıca filmin görsel ve teknik olarak sonucu da mükemmele yakın bence. Bununla beraber, yazının başında da belirttiğim gibi, bu film beni en az çocukluğumdaki gibi heyecanlandırdı, hayvanlara ve ormana farklı bir gözle bakmaya başladım. Hint asıllı ingiliz romancı Rudyard Kiplin'in çocuk klasiğinden uyarlanan bu filmi hayattınızın bir döneminde izlemediyseniz mutlaka izlemenizi tavsiye ederim.
"Mostly, men stay in their village, far from the dark of the jungle. But sometimes, they travel. And when they do, their caves breathe in the dark. They call it the Red Flower. Man's creation. It brings warmth and light and destruction to all that it touchesss.
Filmin yönetmenliğini Jon Favreau yaparken, hayvanları ve Mowgli'yi seslendirenler: Ben Kingsley, Scarlett Johansson, Idris Elba, Neel Sethi ve Bill Murray gibi isimler. Ayrıca filmin görsel ve teknik olarak sonucu da mükemmele yakın bence. Bununla beraber, yazının başında da belirttiğim gibi, bu film beni en az çocukluğumdaki gibi heyecanlandırdı, hayvanlara ve ormana farklı bir gözle bakmaya başladım. Hint asıllı ingiliz romancı Rudyard Kiplin'in çocuk klasiğinden uyarlanan bu filmi hayattınızın bir döneminde izlemediyseniz mutlaka izlemenizi tavsiye ederim.
"Mostly, men stay in their village, far from the dark of the jungle. But sometimes, they travel. And when they do, their caves breathe in the dark. They call it the Red Flower. Man's creation. It brings warmth and light and destruction to all that it touchesss.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder