Geçtiğimiz yıl ilk filmi izledikten sonra da izlenimlerimi yazmıştım (aşağıdaki linkte bulabilirsiniz). Fantasik & bilim kurgu & distopya serileri severek izlediğimi ama artık sayılarının giderek artmaya başladığından söz etmiştim. Ayrıca kendi içinde sonu olan hikayeleri sevdiğimi de belirtmiştim, yine de birinci filmi izlediğim için serinin ikinci filmine de devam ettim. Hikayenin bütünü hakkında biraz fikir verse de yine de ikinci film de çok açıklayıcı olmadı. Birinci filmde labirentten kaçarak kurtulduklarını düşünen bir grup Kayranlı genç, helikopterle bulundukları bölgeden alınmıştı. Bu filmde bu gençler başka "seçilmiş olduklarını düşünen" gençlerle beraber (Flare virüsüne karşı bağışıklıkları olduğu söylenmektedir) kompleks güvenli olduğu söylenen bir yere kapatılırlar. Burada her şey yolunda gibi görünmekle beraber bir süre sonra Thomas bazı olayların kendisini rahatsız ettiğini fark eder. Belirli periyotlarda aralarından bir grup genç nereye olduğu anlaşılamayan bir yere götürülmekte ve tekrar haber alınamamaktadır. Şüphelerinin peşinden giden Kayranlı gençler içinde bulundukları merkez hakkında öğrenmemeleri gereken şeyler öğrenirler. Bir süre sonra dağlarda yaşayan isyancı bir grubun varlığını öğrenen gençler (The Right Arm) onlara ulaşmanın bir yolunu araştırmaya başlarlar. Bu süreçte işler pek de planladıkları gibi gitmese de, kendilerini kullanan World in Catastrophe Killzone Department (WCKD) hakkında bazı gerçekler açığa çıkar.
James Dashner'ın aynı isimdeki ikinci kitabından uyarlanan filmin yönetmeni serinin ilk filminin de yönetmenliğini yapmış olan genç yönetmen Wes Ball, oyuncuları ise ilk filmden tanıdığımız yüzler: Dylan O'Brien (Thomas), Kaya Scodelario (Teresa), Thomas Brodie-Sangster (Newt), Ki Hong Lee (Minho); ve yeni yüzler: Nathalie Emmanuel ve Aidan Gillen. İkinci filmi birinci filmden daha çok beğendim, mekan seçimleri ve görsel efektlerini oldukça başarılı buldum. Bir şekilde seriye başladım, muhtemelen devamı filmlerini de izlerim. İyi seyirler!
"Hope is a dangerous thing. Hope has killed more of my friends than the Flare and Scorch combined."
James Dashner'ın aynı isimdeki ikinci kitabından uyarlanan filmin yönetmeni serinin ilk filminin de yönetmenliğini yapmış olan genç yönetmen Wes Ball, oyuncuları ise ilk filmden tanıdığımız yüzler: Dylan O'Brien (Thomas), Kaya Scodelario (Teresa), Thomas Brodie-Sangster (Newt), Ki Hong Lee (Minho); ve yeni yüzler: Nathalie Emmanuel ve Aidan Gillen. İkinci filmi birinci filmden daha çok beğendim, mekan seçimleri ve görsel efektlerini oldukça başarılı buldum. Bir şekilde seriye başladım, muhtemelen devamı filmlerini de izlerim. İyi seyirler!
"Hope is a dangerous thing. Hope has killed more of my friends than the Flare and Scorch combined."
Maze Runner 1 (Labirent - Ölümcül Kaçış) filmi hakkında:
http://sinemubi.blogspot.com.tr/2014/10/labirent-olumcul-kacs-2014.html