Agatha Christie'nin 1934 yılında yayınladığı bu romanını ilk okuduğum zaman da çok beğenmiştim, bu nedenle uzun zamandır filmini de izleme fırsatı kolluyordum. Bu filme özel olarak ilgi duyma nedenim aslında hikayenin İstanbul'da geçiyor olmasıydı. Agatha Christie çok tuhaf bir kadın, Mısır'dan Avrupa topraklarına kadar pek çok yeri gezmiş, gezdiği yerlerin hepsini polisiye romanlarına konu etmiş. Her ne kadar kısa ve karmaşık hikayeler kurgulasa da, bir şekilde kendini kanıtlamış bir yazar olduğu da su götürmeyen bir gerçek. Yazarın İstanbul'da başlayan bu polisiye hikayesinde; 1930'lu yıllarda İstanbul - Paris arasında sefer yapan Doğu Ekspresi'nde yaşanan bir cinayet konu edilmiştir. Ünlü dedektif Hercule Poirot'nun da yolculardan birisi olduğu tren, kış gününe rağmen tamamen doludur ve bu durum dedektifimizin sağduyusunu rahatsız etmektedir. Aynı gece trende Amerikalı bir milyonerin öldürüldüğü anlaşılır. Trende yaşanan her şeyden sorumlu olan kondüktör Hercule Poirot'dan bu olayı araştırmasını talep eder. Trendeki çok sayıda yolcuyu tek tek sorgulayan Poirot, her nedense tüm yolcuların bu cinayeti işlemek için bir gerekçesi olduğu kanaatinde kapılır. Bu durum olayın çözülmesini oldukça komplike hale getirmiştir ancak küçük bir çığ düşmesi sonucu yolların kapanmasıyla yolcular gidecekleri yere varmadan Poirot katili bulmak için biraz zaman kazanır.
Filmin yönetmeni Sindirella filminin de yönetmenliğini yapmış olan Kenneth Branagh, oyuncuları ise yine yönetmenin kendisi ile birlikte Johnny Depp, Michelle Pfeiffer, Daisy Ridley, Willem Dafoe, Penelope Cruz ve Josh Gad. Yönetmenin yakın zamanda çekimini tamamlamayı planladığı başka bir Agatha Christie filmi daha varmış: Nil'de Ölüm. Yine okuduğum kitaplardan birisi olduğu için heyecanla bekliyorum. Bu arada belirtmeden geçemeyeceğim, Kenneth Branagh Hercule Poirot karakterine çok yakışmış, umarım diğer filmlerde de kendisi devam eder.
- [Speaking about black and white people] It is out of respect for both that I like to keep them separated. To mix your red wine and your white would be to ruin them both.
- I like a good rosé.
Filmin yönetmeni Sindirella filminin de yönetmenliğini yapmış olan Kenneth Branagh, oyuncuları ise yine yönetmenin kendisi ile birlikte Johnny Depp, Michelle Pfeiffer, Daisy Ridley, Willem Dafoe, Penelope Cruz ve Josh Gad. Yönetmenin yakın zamanda çekimini tamamlamayı planladığı başka bir Agatha Christie filmi daha varmış: Nil'de Ölüm. Yine okuduğum kitaplardan birisi olduğu için heyecanla bekliyorum. Bu arada belirtmeden geçemeyeceğim, Kenneth Branagh Hercule Poirot karakterine çok yakışmış, umarım diğer filmlerde de kendisi devam eder.
- [Speaking about black and white people] It is out of respect for both that I like to keep them separated. To mix your red wine and your white would be to ruin them both.
- I like a good rosé.